Translation of "Siglos" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Siglos" in a sentence and their turkish translations:

Pasó hace siglos.

Uzun zaman önceydi.

Organizando ceremonias de coronación durante siglos

yüzyıllar boyu taç giyme törenlerine ev sahipliği yapan

Hace siglos su energía se acabará

yüzyıllar önce enerjisi tükenecek

Necesito que retrocedamos un par de siglos.

sizi birkaç yüzyıl geriye götürmem gerek.

Esta criatura ha sido temida por siglos.

Bu yaratık yüzyıllardır korku salmıştır.

Han desconcertado a la gente durante siglos.

Yüzyıllar boyu çözülemeyen bir bulmaca.

Israel/Palestina estuvo bajo dominio otomano por siglos.

İsrail-Filistin Osmanlı yönetimi altındaydı. asırlardır.

Pero estos impresionantes herbívoros han sido cazados por siglos.

Ancak bu etkileyici otçullar yüzyıllardır avlanıyor.

Hay tortugas de más de dos siglos de edad.

İki yüzyıldan yaşlı kaplumbağalar var.

La ignorancia sobre el cuerpo femenino se remonta a siglos.

Kadın vücudu konusundaki cehalet, yüzyıllar öncesine dayanıyor.

Es enorme y es lento: pensamos en gigatones y siglos.

Devasa ve yavaş ilerliyor -- millyar ton ve yüzyıllar.

La lana de oveja se ha usado para ropa cálida durante siglos.

Koyunların yünleri yüzyıllardır giysi yapımında kullanılır.

Durante casi tres siglos, Europa había estado aterrorizada por guerreros escandinavos, cuya

Yaklaşık üç yüzyıldır Avrupa, ölüme karşı tavırları onlara tehlikeli bir üstünlük

Los grandes edificios, como las grandes montañas, son la obra de siglos.

Büyük binalar, büyük dağlar gibi, yüzyılların eseridir.

Que han sido desarrolladas por muchos magos a lo largo de los siglos,

bazı psikolojik teknikler.

Durante tres siglos, estos piratas paganos de Escandinavia aterrorizaron a Europa, asaltando, extorsionando,

Üç yüzyıl boyunca İskandinavya'dan gelen bu pagan korsanlar Avrupa'yı terörize ettiler, baskın yaptılar, gasp ettiler,

Las tortugas gigantes fueron diezmadas por los piratas en los siglos XVIII y XIX.

Büyük kaplumbağaların çoğu, 18'inci ve 19'uncu yüzyılda, korsanlar tarafından öldürüldü.

Su familia arrastraba un historial de enfermedades genéticas que se remontaba a muchos siglos atrás.

Onun ailesi birkaç yüzyıl öncesine dayanan genetik hastalıkların bir öyküsüne sahipti.

Con una reputación temible y un arsenal afilado durante siglos. Es rápido, agresivo y muy venenoso,

gelişmiş bir cephaneye sahip, kâbus gibi bir yaratıktır. Hızlı, agresif ve son derece zehirlidir

La relación entre el Islam y Occidente incluye siglos de coexistencia y cooperación, pero también conflictos y guerras religiosas.

İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.