Translation of "Creyó" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Creyó" in a sentence and their turkish translations:

¿Lo creyó Tom?

Tom buna inandı mı?

Nadie te creyó.

Kimse sana inanmadı.

Casi nadie le creyó.

Neredeyse kimse ona inanmadı.

Él no me creyó.

O bana inanmadı.

Ella no me creyó.

O bana inanmıyordu.

- Nadie se creyó lo que dije.
- Nadie creyó lo que dije.

Söylediğime kimse inanmadı.

Nadie le creyó su historia.

Hiç kimse onun hikayesine inanmadı.

Al principio nadie me creyó.

İlk önce kimse bana inanmıyordu.

Nadie creyó lo que dijiste.

Söylediklerine hiç kimse inanmadı.

La gente no me creyó.

İnsanlar bana inanmadı.

Tom no creyó mi historia.

Tom hikayeme inanmadı.

- Nadie me creyó.
- Nadie me creía.

Kimse bana inanmadı.

- Nadie la creyó.
- Nadie la creía.

Kimse ona inanmadı.

Él creyó que lo estaban destruyendo.

Onu yok ettiklerine inanıyordu.

Tom no le creyó a Mary.

Tom, Mary'ye inanmadı.

- Tom no creyó lo que Mary le dijo.
- Tom no creyó lo que Mary le contó.

Tom Mary'nin ona söylediğine inanmıyordu.

Tom creyó que yo conocía a Mary.

Tom, Mary'yi tanıdığımı düşündü.

Él fue tan tonto que le creyó.

Ona inanacak kadar aptaldı.

Tom se creyó lo que María dijo.

Tom Mary'nin söylediklerine inandı.

Él no lo creyó en un comienzo.

O, ona ilk önce inanmadı.

Se creyó que Ben era un criminal.

Ben'in bir suçlu olduğuna inanıldı.

Tom no creyó lo que dijo Mary.

- Tom, Mary'nin söylediğine inanmadı.
- Tom, Mary'nin söylediklerine inanmadı.
- Tom, Mary'nin söylediği şeye inanmadı.
- Tom, Mary ne söylüyorsa inanmadı.

Aparentemente, Tom creyó lo que dijo Mary.

Tom görünüşe göre Mary'nin söylediğine inandı.

Él nunca me creyó lo que le dije.

Onu söylediğim şeye inandıramadım.

Tom creyó que Mary podría derrotar a John.

Tom Mary'nin John'u yenebileceğini düşündü.

Tom dijo que el creyó que Mary entendía.

Tom Mary'nin anladığını düşündüğünü söyledi.

Tom creyó todo lo que Mary le dijo.

Tom Mary'nin ona söylediği her şeye inandı.

Tom hizo lo que creyó que era correcto.

Tom doğru olduğuna inandığı şeyi yaptı.

Tom creyó que probablemente Mary conseguiría el trabajo.

Tom Mary'nin muhtemelen işi alacağını düşündü.

Tom creyó que tenía una oportunidad de sobrevivir.

Tom, hayatta kalma şansı olduğunu düşündü.

Tom creyó que Mary quería que él le besara.

Tom Mary'nin onu öpmesini istediğini düşündü.

Tom no creyó el rumor sobre Mary y John.

Tom, Mary ve John hakkındaki söylentiye inanmadı.

Se lo dije a William, pero no me creyó.

William'a söyledim ama o bana inanmadı.

Ella le creyó cuando él dijo que la quería.

O, onu sevdiğini söylediğinde ona inandı.

Tom creyó haber oído un ratón en la cocina.

Tom mutfakta bir fare işittiğini düşündü.

- Nadie creyó a Kevin porque él siempre se inventa las historias.
- Nadie le creyó a Kevin porque él siempre inventa cuentos.

O her zaman hikayeler uydurduğu için hiç kimse Kevin'e inanmadı.

Tom creyó que el comportamiento de Mary había sido inapropiado.

Tom Mary'nin davranışının uygun olmadığını düşündü.

Después de tratamiento médico de emergencia, Richard Fitzpatrick creyó haberse recuperado por completo,

Acilde tedavi olduktan sonra, Richard Fitzpatrick iyileştiğini düşünmüştü

Él creyó que los negros podían ganar su lucha por derechos iguales sin violencia.

O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.

Pero hubo una persona que no se creyó mi historia de triunfo sobre el dolor.

Ancak bir kişi benim bu acıya rağmen zafer hikâyeme inanmadı.

- Tom no creía que Mary realmente quisiera hacer eso.
- Tom no creyó que Mary realmente quisiera hacer eso.
- Tom no creía que Mary realmente quisiese hacer eso.
- Tom no creyó que Mary realmente quisiese hacer eso.

Tom, Mary'nin gerçekten bunu yapmak istediğine inanmadı.