Translation of "Creciente" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Creciente" in a sentence and their turkish translations:

Y esta creciente complejidad técnica

ve bu artan teknik karmaşıklık,

Las palmas sudorosas, esa sensación de pánico creciente.

terleyen avuçları, o artan panik hissini iletemem.

Y una red creciente de disruptores de fianzas

ve büyük hayallerle savaşmaya hazır

El costo creciente de las medicinas está empobreciendo a familias,

Yükselen ilaç fiyatları aileleri evsizliğe,

Basado en una creciente literatura de psicología y ciencias sociales,

Hızlı büyüyen psikoloji ve sosyal bilimler gövdesi üzerinde çalışarak

O decidirá aliarse a sí misma y a su creciente población

Ya da kendisi ve hızla büyüyen nüfusuyla

Y que están estancados bajo una ocupación creciente, sin futuro como pueblo.

sürekli büyüyen bir uğraşın altında sıkışıp kalıyorlar Bir insan olarak geleceği olmayan.

Forman parte de una creciente y sigilosa industria de miles de millones de dólares.

büyüyen gizli multi milyar dolarlık bir endüstrinin parçası.

Las laderas de la montaña, manteniendo una retirada en pelea bajo la creciente presión mongol.

ve dağ eğimlerinden geçerkende Moğol baskısına dayanıp savaşarak geri çekiliyorlardı.

María miraba al cielo estrellado, con la luna en cuarto creciente que la iluminaba aquella noche otoñal.

María, sonbahar gecesini aydınlatan çeyrek ayı bulunan, yıldızlı gökyüzüne baktı.