Examples of using "Creciente" in a sentence and their turkish translations:
ve bu artan teknik karmaşıklık,
terleyen avuçları, o artan panik hissini iletemem.
ve büyük hayallerle savaşmaya hazır
Yükselen ilaç fiyatları aileleri evsizliğe,
Hızlı büyüyen psikoloji ve sosyal bilimler gövdesi üzerinde çalışarak
Ya da kendisi ve hızla büyüyen nüfusuyla
sürekli büyüyen bir uğraşın altında sıkışıp kalıyorlar Bir insan olarak geleceği olmayan.
büyüyen gizli multi milyar dolarlık bir endüstrinin parçası.
ve dağ eğimlerinden geçerkende Moğol baskısına dayanıp savaşarak geri çekiliyorlardı.
María, sonbahar gecesini aydınlatan çeyrek ayı bulunan, yıldızlı gökyüzüne baktı.