Examples of using "Corrió" in a sentence and their turkish translations:
Mary koştu.
Mary koştu.
O koştu.
Tom koştu.
Shinjuku'ya kadar koştu.
- Tom koşmadı.
- Tom kaçmadı.
Asker koştu.
O ne kadar hızlı koştu?
Kimse koşmadı.
- Hırsız hızlı koştu.
- Hırsız hızla kaçtı.
O, kapıya doğru koştu.
O beş mil koştu.
At hızlı koştu.
Tom perdeleri kapattı.
Tom, Mary'nin peşinden koştu.
Kim koştu?
Hırsız hızla koştu.
O elinden geldiğince hızlı koştu.
O ağlayarak odasına koştu.
Çocuk annesine koştu.
Mike dün çok hızlı koştu.
Hiç kimse onun önünde koşmadı.
Köpek koşarak bize doğru geldi.
O, mümkün olabildiğince hızlı koştu.
Tom ofise koştu.
Tom hayatını kurtarmak için koştu.
O tam hızda koştu.
O büyük bir risk aldı.
O, can havliyle koştu.
Tom odaya koştu.
Tom eve doğru koştu.
O, elinden geldiği kadar hızlı koştu.
Geyik, yaşamı için kaçtı.
Koşabildiği kadar hızlı koştu.
Oraya zamanında varmak için koştu.
Tom treni yakalamak için koştu.
Tom ormanda koştu.
- Kedi, bir farenin peşinden koştu.
- Bir kedi bir fareyi kovaladı.
Tom elinden geldiği kadar hızlı koştu.
Erkek kardeşinden daha hızlı koştu.
Tom köye koşarak geri geldi.
Tom yüz metreyi on iki saniyede koştu.
Ayı göründüğünde o, hayatını kurtarmak için kaçtı.
Elinden geldiğince hızlı bir şekilde bana doğru koştu.
O kadar hızlı koştu ki nefes nefese kaldı.
Tom kapıya koştu ve onu açmaya çalıştı.
Kate babamın restoranına doğru koştu.
Telefon çaldığında cevap vermek için ona koştu.
O, kütüphanede annesine doğru koştu.
Tom Mary'ye yetişmek için deli gibi koştu.
Kar yüzünden tren çalışmadı.
O, onu yalnız bırakarak caddenin karşısına koştu.
Otobüsten indi ve ona doğru koştu.
Tom kapıya koştu ve dışarı çıkmaya çalıştı.
O, diğer üyelere yetişmek için çok hızlı koştu.
O, otobüsü yakalamak için yeterince hızlı koşmadı.
John son treni yakalamak için istasyona koştu.
Onun kızı dükkana koştu ve bazı şekerlemeler aldı.
Tom otobüse yetişmek için yeterince hızlı koşmadı.
O diğerlerine yetişmek için elinden geldiği kadar hızlı koştu.
Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu.
Tom treni kaçırmayacağını umarak elinden geldiği kadar hızlı koştu.
Tom karda yalınayak koştu.
Köpek kediyi kovaladı.
Treni kaçırmama umuduyla var gücüyle koştu.
Petrol kalın bir borudan geçirildi.
Kül rengi bir tavşan ortaya çıktı ve ben yaklaşır yaklaşmaz zıplayıp tekrar ormana doğru koştu.
Bir kamyonun geçmesine izin vermek için kenara çekti.