Translation of "Cantante" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Cantante" in a sentence and their turkish translations:

- ¿Sos cantante?
- ¿Eres cantante?

Bir şarkıcı mısın?

- Serás cantante.
- Vas a ser cantante.

Sen bir şarkıcı olacaksın.

- Soy una cantante americana.
- Soy un cantante americano.

Amerikalı bir şarkıcıyım.

- Él no es cantante.
- Ella no es cantante.

O şarkıcı değil.

Keiko es cantante.

Keiko bir şarkıcıdır.

Tom es cantante.

Tom şarkıcıdır.

Ella es cantante.

O bir şarkıcı.

Él es cantante.

O bir şarkıcı.

- Ella no es ninguna cantante.
- Ella no es cantante.

O şarkıcı değil.

- Ella es famosa como cantante.
- Ella es una cantante famosa.

O bir şarkıcı olarak ünlüdür.

Su amigo es cantante.

Onun arkadaşı bir şarkıcıdır.

Es una cantante famosa.

O ünlü bir şarkıcıdır.

Su madre era cantante.

Onun annesi bir şarkıcıydı.

Soy una cantante americana.

Amerikalı bir şarkıcıyım.

Soy un gran cantante.

Ben büyük bir şarkıcıyım.

Él no es cantante.

O şarkıcı değil.

Es una cantante talentosa.

O yetenekli bir şarkıcı.

Él quiere ser cantante.

O, bir şarkıcı olmak istiyor.

Quisiera ser un buen cantante.

Keşke iyi bir şarkıcı olsam.

Ella es una cantante famosa.

O, ünlü bir şarkıcıdır.

Tom es un cantante talentoso.

Tom yetenekli bir şarkıcıdır.

Ella se convirtió en cantante.

O bir şarkıcı oldu.

Tom es un buen cantante.

Tom, iyi bir şarkıcı.

¿Cuál es tu cantante favorito?

- En sevdiğiniz şarkıcı kim?
- En sevdiğin şarkıcı kim?

Él es un buen cantante.

O, iyi bir şarkıcıdır.

El cantante rompió las ventanas.

Şarkıcı pencereleri kırdı.

No soy muy buen cantante.

Ben çok iyi bir şarkıcı değilim.

Siempre he querido ser cantante.

Ben her zaman bir şarkıcı olmak istedim.

Es una cantante sin igual.

O, eşsiz bir şarkıcıdır.

Thalia es mi cantante favorita.

Thalia en sevdiğim şarkıcı.

No es cantante, sino actor.

Şarkıcı değil, aktör.

Su madre solía ser cantante.

Onun annesi bir şarkıcıydı.

- Tu cantante favorita es Whitney Houston, ¿verdad?
- Tu cantante preferida es Whitney Houston, ¿verdad?

Senin favori şarkıcın Whitney Houston, değil mi?

La cantante tiene una voz hermosa.

Şarkıcı güzel bir sese sahiptir.

Ella es realmente una buena cantante.

O gerçekten iyi bir şarkıcı.

Es un cantante famoso en Japón.

Japonya'da ünlü popüler bir şarkıcıdır.

Ella es bien reconocida como cantante.

O bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır.

Es conocido como cantante de rock.

O, bir rock şarkıcısı olarak tanınır.

Mi hermana es una cantante famosa.

Kız kardeşim ünlü bir şarkıcıdır.

Mi cantante favorita es Whitney Houston.

- En sevdiğim şarkıcı Whitney Houston'dır.
- Gözde şarkıcım Whitney Houston.

Tomás no es un buen cantante.

Tom iyi bir şarkıcı değil.

Mi cantante favorita es Kylie Minogue.

Favori şarkıcım Kylie Minogue'dur.

¿Quién es tu cantante japonés favorito?

Favori Japon şarkıcın kimdir?

Kati Wolf es una buena cantante.

Kati Wolf iyi bir şarkıcıdır.

Maja Keuc es una buena cantante.

- Maja Keuc iyi bir şarkıcıdır.
- Maja Keuc iyi bir şarkıcı.

- También me gusta la voz de ese cantante.
- También me gusta la voz del cantante.

Ben de şarkıcının sesini beğeniyorum.

¿Quién es tu cantante de rock preferido?

- Favori rock şarkıcın kim?
- En sevdiğin rock şarkıcısı kim?
- En beğendiğin rock şarkıcısı kim?
- Gözde rock şarkıcın kim?

¿Acaso no es una buena cantante francesa?

O iyi bir Fransız şarkıcı değil mi?

Judy no es una buena cantante, ¿verdad?

Judy iyi bir şarkıcı değil, değil mi?

Él se convirtió en un cantante famoso.

O ünlü bir şarkıcı oldu.

Ella se parece a una cantante famosa.

O, popüler bir şarkıcıya benziyor.

¡También Mariah Carey es mi cantante favorita!

Benim de gözde şarkıcım Mariah Carey!

¡Quizás soy el peor cantante del universo!

Ben belki de evrendeki en kötü şarkıcıyım!

¿Quién es tu cantante de jazz preferido?

Gözde jaz şarkıcın kimdir?

El cantante fue asesinado por coyotes salvajes.

Şarkıcı vahşi çakallar tarafından öldürüldü.

Soy una mujer salvaje, cantante rebelde, una intermediaria.

Vahşi bir kadın, asi bir şarkıcı ve bir elçiyim.

Ese cantante es muy popular con los jóvenes.

O şarkıcı genç insanlar arasında çok popüler.

Fue reconocido como un cantante de primera clase.

Birinci sınıf bir şarkıcı olarak tanınıyordu.

Este cantante es muy popular entre los jóvenes.

Bu şarkıcı, genç insanlar arasında çok popüler.

Quiero convertirme en un cantante a toda costa.

- Ne pahasına olursa olsun şarkıcı olmak istiyorum.
- Bedeli ne olursa olsun şarkıcı olmak istiyorum.

María Callas fue una famosa cantante de ópera.

Maria Callas ünlü bir opera şarkıcısıydı.

Ese cantante fue el objeto de la atención.

O şarkıcı ilgi odağı.

La cantante eslovena Maja Keuc nación en 1992.

Sloven şarkıcı Maja Keuc 1992'de doğdu.

Mi sueño es convertirme en una cantante famosa.

Hayalim ünlü bir şarkıcı olmak.

María Callas es una famosa cantante de opera.

Maria Callas meşhur bir opera sanatçısıdır.

Desearía ser un cantante pase lo que pase.

Ne olursa olsun bir şarkıcı olmak istiyorum.

Es una lástima que el cantante murió tan joven.

Çok yazık, şarkıcı çok genç yaşta öldü.

Ningún cantante en Japón es tan popular como ella.

Japonya'da onun kadar sevilen başka hiçbir şarkıcı yok.

Es un cantante que gusta a todo el mundo.

O herkes tarafından sevilen bir şarkıcıdır.

Ella es famosa como cantante, pero no como poeta.

O bir şair olarak değil, bir şarkıcı olarak ünlüdür.

Por cierto, él no es cantante. Es un actor.

Tabii ki o bir şarkıcı değil. O bir aktör.

Robert Smith es el cantante del grupo The Cure.

Robert Smith The Cure grubunun solistidir.

Un serio resfriado le hizo al cantante perder su voz.

Kötü bir soğuk algınlığı şarkıcının sesini kaybetmesine sebep oldu.

El hombre parado en la puerta es un famoso cantante.

Kapıda bekleyen adam, ünlü bir şarkıcıdır.

Ella perdió la oportunidad de ver a la cantante famosa.

Ünlü şarkıcıyı görme fırsatını kaçırdı.

Me gusta el karaoke, pero no soy un gran cantante.

Karaokeyi seviyorum fakat büyük bir şarkıcı değilim.

A mí también me gusta la voz de ese cantante.

Ben de bu şarkıcının sesini severim.

Se suspendió el concierto de rock porque el cantante estaba enfermo.

Rock konseri iptal edildi çünkü şarkıcı hastalandı.

Ella es mejor cantante que cualquier otro estudiante de su clase.

O, sınıfındaki başka bir öğrenciden daha iyi bir şarkıcıdır.

Estoy seguro de que ella se convertirá en una gran cantante.

Onun büyük bir şarkıcı olacağına eminim.

¿Alguna vez has oído acerca de una cantante alemana llamada Blümchen?

Blümchen denilen bir Alman şarkıcı hakkında duydun mu?