Translation of "Asco" in Turkish

- Me das asco.
- Me dais asco.

Benden iğreniyorsun.

¡Qué asco!

İğrenç.

- ¡Qué asco!
- ¡Qué asquerosidad!

Ne iğrenç!

Tom me da asco.

Tom midemi bulandırır.

Esas cosas me dan asco.

O şeyler beni tiksindiriyor.

El mal olor nos dio asco.

Kötü koku bizi tiskindirdi.

El mal olor me dio asco.

Kötü koku beni rahatsız etti.

- Detesto a Tom.
- Tom me da asco.

Tom'dan bıktım.

La primera es que la libertad da asco.

İlki, bağımsızlığın berbat bir şey olduğu.

Tom miró sostenidamente a Mary con odio y asco.

Tom kin ve nefretle Mary'ye baktı.

- Rechazó la comida con asco.
- Rehusó la comida con repugnancia.

Yemeği tiksinti ile reddetti.

- Este hedor me parece repugnante.
- Este olor me da asco.

Bu koku beni bezdiriyor.

Te miras al espejo y te sientes un asco de persona.

Aynaya bak ve kendini boktan hisset.

- Tom no soporta a los vegetarianos.
- A Tom le dan asco los vegetales.

Tom sebzeye tahammül edemez.