Examples of using "Andaba" in a sentence and their turkish translations:
Dan küfürlü konuşuyordu.
O bir çanta ile yürüyordu.
Tom cüzdanını kaybettiğinde şanssızdı.
Ormanda yürürken kayboldu.
Çayırda yürüyen bir geyik vardı.
Tom bir şeyin yanlış olduğunu hemen bildi.
Onunla ilk karşılaştığımda otuzuna yaklaşıyordu.
Tom Mary'ye John'un onu aradığını söyledi.
Tom, aradığı şeyi üst rafta buldu.
O, o kadar hızlı yürüdü ki o ona ayak uyduramadı.
Tom 2.30'a kadar burada olmadığında bir şeyin yanlış olduğunu bilmeliydim.
Tom bir şeyin doğru olmadığını fark etti.
Ormanda yürürken kayboldu.