Translation of "Andaba" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Andaba" in a sentence and their turkish translations:

Dan andaba ajerando.

Dan küfürlü konuşuyordu.

Andaba con una bolsa.

O bir çanta ile yürüyordu.

Cuando Tom perdió la billetera, andaba sin suerte.

Tom cüzdanını kaybettiğinde şanssızdı.

Él se perdió mientras andaba en el bosque.

Ormanda yürürken kayboldu.

Había un ciervo que andaba por el prado.

Çayırda yürüyen bir geyik vardı.

Tom supo de inmediato que algo no andaba bien.

Tom bir şeyin yanlış olduğunu hemen bildi.

Cuando yo la conocí, ella andaba cerca de los treinta.

Onunla ilk karşılaştığımda otuzuna yaklaşıyordu.

Tom le dijo a Mary que John la andaba buscando.

Tom Mary'ye John'un onu aradığını söyledi.

Tom encontró lo que andaba buscando en la estantería superior.

Tom, aradığı şeyi üst rafta buldu.

Él andaba tan deprisa que ella no podía seguirle el ritmo.

O, o kadar hızlı yürüdü ki o ona ayak uyduramadı.

Debí haber sabido que algo andaba mal cuando Tom no llegó aquí a las 2:30.

Tom 2.30'a kadar burada olmadığında bir şeyin yanlış olduğunu bilmeliydim.

- Tom se dio cuenta de que algo no andaba bien.
- Tom se dio cuenta de que algo no iba bien.

Tom bir şeyin doğru olmadığını fark etti.

- Él se perdió mientras andaba en el bosque.
- Él se perdió mientras caminaba por el bosque.
- Caminando por el bosque, se perdió.

Ormanda yürürken kayboldu.