Translation of "Almuerzo" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "Almuerzo" in a sentence and their turkish translations:

Traje almuerzo.

Öğle yemeği getirdim.

Almuerzo ahí normalmente.

Ben öğle yemeğini genellikle orada yerim.

- Yo voy a traer almuerzo.
- Yo traeré el almuerzo.

Ben öğle yemeği getireceğim.

- Comí un almuerzo liviano.
- Me comí un almuerzo liviano.

Hafif bir öğle yemeği yedim.

- ¿Terminaste de comer tu almuerzo?
- ¿Terminaron de comer su almuerzo?

Öğle yemeğini yemeği bitirdin mi?

- Te veo en el almuerzo.
- Los veo en el almuerzo.

Öğle yemeğinde görüşürüz.

Comí un almuerzo liviano.

Ben hafif bir öğle yemeği yedim.

¿Venís para el almuerzo?

Öğle yemeği için gelir misin?

Tengo que hacer almuerzo.

Öğle yemeği yapmak zorundayım.

Te debo un almuerzo.

Sana bir öğle yemeği borçluyum.

¿El almuerzo está listo?

Öğle yemeği hazır mı?

Ella preparó el almuerzo.

O öğle yemeğini hazır aldı.

Aquí está su almuerzo.

İşte öğle yemeğin.

¿Ya terminaste tu almuerzo?

Öğle yemeğini bitirdin mi?

- Yo debo preparar el almuerzo hoy.
- Yo debo hacer el almuerzo hoy.

Bugün öğle yemeği yapmak zorundayım.

Madre está preparando el almuerzo.

Anne öğle yemeği hazırlıyor.

Tom se saltó el almuerzo.

Tom öğle yemeğini atladı.

Yo pagaré tu almuerzo hoy.

Bugün öğle yemeğini ben ödeyeceğim.

Después del almuerzo vimos televisión.

- Biz öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.
- Öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.

Mi madre preparó nuestro almuerzo.

Annem öğle yemeğini hazırladı.

No necesitas traer tu almuerzo.

Öğle yemeğini getirmek zorunda değilsin.

¿Qué quiere comer de almuerzo?

- Öğle yemeğinde ne yemek istersin?
- Öğle yemeğinde ne yemek istersiniz?

¿Qué comiste hoy de almuerzo?

Bugünkü öğle yemeği için ne yedin?

Formen fila para el almuerzo.

- Öğle yemeği için sıraya geç.
- Öğle yemeği için sıraya geçin.

Podemos salir después del almuerzo.

Öğle yemeğinden sonra gidebiliriz.

Hago almuerzo todos los días.

Ben her gün öğle yemeği yaparım.

Ellos comieron sándwiches de almuerzo.

Onlar öğle yemeği için sandviç yedi.

Mamá nos preparó el almuerzo.

Annem bize öğle yemeği hazırladı.

¿Comes pan en el almuerzo?

Öğle yemeğinde ekmek mi yiyorsun?

¿Tienen almuerzo en el colegio?

Okulda öğlen yemeği veriyorlar mı?

Debería estar preparando el almuerzo.

Öğle yemeği yapıyor olmalıyım.

Tom se comió mi almuerzo.

Tom benim öğle yemeğimi yedi.

Se fue después del almuerzo.

O öğle yemeğinden sonra gitti.

Acabamos de terminar el almuerzo.

Öğle yemeğini az önce bitirdik.

Tomás compartió su almuerzo conmigo.

Tom öğle yemeğini benimle paylaştı.

Siempre almuerzo a las dos.

Ben her zaman saat ikide öğle yemeği yeriz.

Esos son restos del almuerzo.

Şunlar öğle yemeğinden kalanlar.

Ya habrás comido almuerzo, ¿cierto?

Öğle yemeğini yedin, değil mi?

¿Me acompañarías en el almuerzo?

Öğle yemeğinde bana katılır mısın?

Deberíamos habernos traído el almuerzo.

Öğle yemeği getirmeliydik.

El almuerzo es al mediodía.

Öğle yemeği öğleyin.

¿Puedo comer mi almuerzo aquí?

Burada öğle yemeğimi yiyebilir miyim?

¿Qué come Tom de almuerzo?

Tom öğle yemeği için ne yer?

Tom preparó almuerzo para Mary.

Tom, Mary için öğle yemeği hazırladı.

Tom ya terminó su almuerzo.

Tom öğle yemeğini zaten bitirdi.

Tom no tocó su almuerzo.

Tom öğle yemeğine dokunmadı.

Casi nunca almuerzo en casa.

Neredeyse hiçbir zaman evde öğle yemeği yemem.

Podría llover tras el almuerzo.

Öğle yemeğinden sonra yağmur yağabilir.

Mi madre me preparó el almuerzo.

Annem bana öğlen yemeği hazırladı.

El almuerzo está en la mesa.

Öğle yemeği masada.

Todos deberían traerse su propio almuerzo.

Herkes kendi öğle yemeğini getirmeli.

Almuerzo al mediodía con mis amigos.

Öğleyin arkadaşlarımla birlikte öğle yemeği yerim.

Hoy se ha traído su almuerzo.

O, bugün onun öğle yemeğini getirdi.

Este hotel no sirve el almuerzo.

Bu otel öğle yemeği hizmeti vermez.

Ella trajo su almuerzo hoy día.

O, bugün onun öğle yemeğini getirdi.

Comparte tu almuerzo con tu hermano.

Öğle yemeğini erkek kardeşinle paylaş.

¿A qué hora es el almuerzo?

Öğle yemeği saat kaçta?

El almuerzo se sirve a mediodía.

Öğle yemeği öğle saatlerinde servis edilir.

Al mediodía, almuerzo con mis compañeros.

Öğlenleyin sınıf arkadaşlarımla öğle yemeği yiyorum.

Se terminó nuestra hora del almuerzo.

Öğle yemeği aramız bitti.

He perdido el dinero del almuerzo.

Öğle yemeği paramı kaybettim.

Siempre tomo arroz para el almuerzo.

Öğle yemeği için her zaman pilav yerim.

No importa, es hora del almuerzo.

Neyse sorun değil. Öğle vakti.

Tom compartió su almuerzo con Mary.

Tom Mary ile öğle yemeğini paylaştı.

Almuerzo a las 12 del mediodía.

Ben öğle yemeğini öğleyin yerim.

Tuvimos los sobrantes para el almuerzo.

Öğle yemeği için artan yemeklerimiz var.

Comí los restos en el almuerzo.

Öğle yemeği için artan yemekleri yedim.

- ¿Crees que lo puedas hacer antes del almuerzo?
- ¿Cree que lo pueda hacer antes del almuerzo?

Öğle yemeğinden önce onu yapabileceğinizi düşünüyor musunuz?

El come su almuerzo en una cafetería.

O kafeteryada öğle yemeği yiyor.

Mi padre me hizo un delicioso almuerzo.

Babam bana lezzetli bir öğle yemeği yaptı.

Ella terminó el almuerzo con el café.

Öğle yemeğini kahve ile bitirdi.

Celebramos Navidad con un almuerzo en familia.

Noeli bir aile yemeği ile kutladık.

El almuerzo va a estar listo luego.

Öğle yemeği yakında hazır olacak.

María pagó su almuerzo con cinco dólares.

Mary öğle yemeği için beş dolar ödedi.

Tom preparó un sándwich para el almuerzo.

Tom öğlen yemeği için bir sandviç yaptı.

Comimos un almuerzo simple en un café.

Biz bir kafede hızlı bir öğle yemeği yedik.

Aún no es la hora del almuerzo.

Henüz öğle yemeği vakti değil.

¿El almuerzo va incluido en este precio?

Öğle yemeği bu fiyata dahil midir?

Puedes traer tu propio almuerzo al colegio.

Kendi öğle yemeğini okula getirebilirsin.

Yo almuerzo todos los días al mediodía.

Ben her gün öğleyin öğle yemeği yerim.

Tom comúnmente se come su almuerzo solo.

Tom öğle yemeğini genellikle tek başına yer.

Tom comió solo tres zanahorias de almuerzo.

Tom öğle yemeği için sadece üç havuç yedi.

Tom planea llamarte justo después del almuerzo.

Tom öğle yemeğinden hemen sonra seni aramayı planlıyor.

Tom lavó la ropa antes del almuerzo.

Tom öğle yemeğinden önce bulaşık yıkadı.

¿Te suele entrar sueño después del almuerzo?

Öğle yemeğinden sonra genelde uykun geliyor mu?

- Comí un pancho como almuerzo.
- Tomé un perrito caliente para comer.
- Comí un hot dog para el almuerzo.

Ben öğle yemeği için bir sosisli sandviç yedim.

Compré una caja de almuerzo en la estación.

İstasyonda bir kutu öğle yemeği satın aldım.

Dos para el bufé del almuerzo, por favor.

İki kişilik açık büfe öğle yemeği, lütfen.

Trae un almuerzo para nuestro día de excursionismo.

Yürüyüş günümüz için bir öğle yemeği getir.

Después del almuerzo, ellos generalmente duermen una siesta.

Öğle yemeğinden sonra genelde şekerleme yaparlar.

Mamá hizo sándwiches de queso para el almuerzo.

Annem bize öğle yemeği için peynirli sandviç yaptı.

Almuerzo con el gerente casi todos los días.

Hemen hemen her gün müdürle öğle yemeği yedim.

Estoy seguro de que les gustará el almuerzo.

Bu öğle yemeğini beğeneceğinden eminim.

Apúrate para que no llueges tarde al almuerzo.

Acele et, aksi halde öğle yemeğine geç kalacaksın.

- Es hora de almorzar.
- Es hora del almuerzo.

- Şimdi öğlen yemeği zamanı.
- Öğle yemeği zamanı.

Si empezamos temprano, podemos terminar para el almuerzo.

Eğer erken başlarsak, öğle yemeğine kadar bitirebiliriz.