Translation of "Acondicionado" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Acondicionado" in a sentence and their turkish translations:

- El aire acondicionado está fuera de servicio.
- El aire acondicionado está averiado.
- El aire acondicionado está estropeado.

Klima bozuk.

¿No tienes aire acondicionado?

Bir klimanız yok mu?

¿Puede encender el aire acondicionado?

Klimayı açabilir misiniz?

Esta habitación tiene aire acondicionado.

Bu oda klimalıdır.

Ojalá nuestra clase tuviera aire acondicionado.

Keşke sınıfımız klimalı olsa.

Deseo un cuarto con aire acondicionado.

Ben klimalı bir oda isterim.

Este coche viene con aire acondicionado.

Bu araba bir klima ile gelir.

Este aire acondicionado consume mucha electricidad.

Bu klima çok elektrik tüketir.

Hay un problema con el aire acondicionado.

Klimada bir problem var.

Nuestro coche está equipado con aire acondicionado.

Bizim araba klimayla donatılmıştır.

Por favor, apaga el aire acondicionado del coche.

Lütfen arabanın klimasını kapat.

En aquella época, la gente no tenía aire acondicionado,

O zamanlar, insanların klimaları yoktu

No puedo sobrevivir sin aire acondicionado en el verano.

Ben yazın klimasız yaşayamam.

Tom dice que no le gusta el aire acondicionado.

Tom,klimadan hoşlanmadığını söyledi.

¡Aquí hace mucho frío! ¿Puede apagar alguien el aire acondicionado?

Burası buz gibi! Biri klimayı kapatabilir mi?

¿A que hace mucho calor? ¿Debería encender el aire acondicionado?

Burası gerçekten sıcak, değil mi? Klimayı açmam gerekiyor mu?

Aire acondicionado. El reemplazo de las bombillas normales por lámparas compactas

lambalarla değiştirilmesi dayanıklı oldukları için küresel ısınmayla mücadele

La gente hoy en día no puede vivir sin aire acondicionado.

Klima olmadan, insanlar günümüzde yaşayamıyor.

Contratamos una grúa para levantar el nuevo aire acondicionado y ponerlo en el tejado.

Yeni klimayı kaldırmak ve onu çatıya koymak için bir vinç kiraladık.

Fuera hace tanto calor que quiero pasar todo el día en mi casa con aire acondicionado.

Dışarısı o kadar sıcak ki bütün günü klimalı evimde geçirmek istiyorum.

Una unidad de aire acondicionado justo aquí mantenía el aire circulando a través de esta sección del restaurante.

Buradaki bir klima havanın, restoranın bu kısmında dolaşmasını sağladı.