Translation of "¿aquella" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "¿aquella" in a sentence and their turkish translations:

Recuerdo aquella risa.

O kahkahayı hatırlıyorum.

Cerraron aquella escuela.

Onlar o okulu kapattılar.

Aquella contra Leon Spinks.

tarihi kişilik, Leon Spinks'e karşı.

Aquella es mi casa.

Oradaki ev bana aittir.

Me gusta aquella corbata.

O kravatı seviyorum.

Aquella cámara es mía.

O kamera bana ait.

Aquella es nuestra vecina.

O bizim komşumuzdur.

¿Quién es aquella persona?

Bu kişi kim?

¿Aquella señora es japonesa?

O kadın Japon mu?

¿Qué hiciste aquella tarde?

O öğleden sonra ne yaptın?

Mira aquella estrella fugaz.

Şu kayan yıldıza bak.

¿Quién es aquella mujer?

- O kadın kimdir?
- Kim o kadın?

Aquella casa es grande.

O ev büyük.

¿Conoces a aquella persona?

O kişiyi tanıyor musun?

- Mira esa casa.
- Mira aquella casa.
- Mirá aquella casa.
- Mira esta casa.

Bu eve bak.

- ¿Qué tan alta es aquella torre?
- ¿De qué tamaño es aquella torre?

O kulenin yüksekliği nedir?

- Aquella es la casa donde vivía él.
- Aquella es la casa donde vive él.
- Aquella es la casa donde vivía ella.
- Aquella es la casa donde vive ella.

O, onun yaşadığı evdir.

Me cuenta sobre aquella vez

Annesi ile babasının

En aquella época, los presos...

O dönemde tutuklular...

¿Dónde puedo comprar aquella revista?

O dergiyi nereden alabilirim?

Debiste haber tirado aquella foto.

O resmi atmalıydın.

Yo estuve ahí aquella noche.

O gece oradaydım.

Aquella moto no es cara.

Şu motosiklet pahalı değil.

Deberían alejarse de aquella mujer.

O kadından uzak durmalısınız.

¿Ves aquella casa? Es mía.

Şu evi görüyor musunuz? O benimki.

En aquella época usábamos en general...

O günlerde genellikle

Tuvimos una cena fantástica aquella tarde.

O akşam muhteşem bir akşam yemeği yedik.

Mi hermano mayor maneja aquella compañía.

O şirketi ağabeyim yönetiyor.

¿Qué compró ella en aquella tienda?

O, o dükkânda ne satın aldı?

- Mira esa casa.
- Mira aquella casa.

Şu eve bakın.

Esta computadora es mejor que aquella.

Bu bilgisayar ondan daha iyidir.

Él nunca volvió de aquella expedición.

O seferden asla geri dönmedi.

¿Venden computadoras portátiles en aquella tienda?

O mağazada dizüstü bilgisayar satıyorlar mı?

Aquella montaña es fácil de escalar.

O dağa tırmanması kolaydır.

Nadie ha subido jamás aquella montaña.

Şu ana kadar hiç kimse o dağa tırmanmadı.

Compré aquella bufanda que vimos ayer.

Dün baktığımız fuları satın aldım.

Aquella mujer me miró de lado.

O kadın bana kuşkuyla baktı.

Esta mesa es igual a aquella.

Bu tablo onunla aynı.

¿Qué tan alta es aquella montaña?

O dağın yüksekliği nedir?

En aquella casa viven dos familias.

- İki aile o evde yaşıyor.
- O evde iki aile yaşıyor.
- O evde iki aile yaşar.

Aquella pelota se habrá topado conmigo.

O top bana çarpabilirdi.

Él vive en aquella casa amarilla.

O, şu sarı evde yaşıyor.

- Quiero esa bolsa.
- Quiero aquella bolsa.

O çantayı istiyorum.

Mira a aquella chica de allí.

Oradaki kıza bak.

Conozco algunos estudiantes en aquella escuela.

O okuldaki bazı öğrencileri tanıyorum.

Escalar aquella montaña fue pan comido.

- O dağa tırmanmak çok kolaydı.
- O dağa tırmanmak çok oyuncağıydı.

Aquella chica tiene un buen carácter.

O kızın huyları iyidir.

Luego, tres meses después, tuve aquella entrevista.

Üç ay sonrasında bir görüşmem vardı

Soy el último sherpa de aquella expedición.

Bugün tırmanış ekibinden hayatta kalan tek kişi benim.

¿Cuál es el motivo para aquella mentira?

O yalanın nedeni nedir?

¿Ves aquella casa? Esa es mi casa.

Şu evi görüyor musunuz? O benim evim.

Puedes ir a esquiar a aquella montaña.

Oradaki dağa kaymaya gidebilirsin.

¿Quién es aquella mujer parada por allí?

- Şurada duran kadın kim?
- Şurada dikilen kadın kim?

Aquella es la casa donde vivía él.

O, onun yaşadığı evdir.

Aquella es la casa donde vive él.

O, onun yaşadığı evdir.

Nunca olvidaré lo que pasó aquella noche.

O gece ne olduğunu asla unutmayacağım.

En aquella época todo era más fácil.

O zaman, her şey daha kolaydı.

Aquella medida afectaba a todo el mundo.

Bu kural herkes için geçerliydi.

Llorar ha sido prohibido desde aquella vez.

O zamandan beri ağlamak yasaklandı.

Compara esta joya auténtica con aquella imitación.

O taklit ile bu gerçek mücevheri karşılaştırın.

Me gusta aquella ropa más que esta.

O elbiseyi bundan daha çok severim.

Aquella vez, Tom estaba almorzando con Mary.

Tom, o zaman Mary ile birlikte öğle yemeği yiyordu

Y al rechazo de aquella que las desmienta.

yanlış olduğunu gösteren bilgileri reddettiğimiz sistematik bir eğilimdir.

Aquella que sin importar cuál sea la pregunta

düşüncesi her neyse ona göre bir cevapla gelmeyi

- Aquella es una muñeca.
- Esa es una muñeca.

Bu bir oyuncak bebek.

Recuerdo haber oído aquella música en alguna parte.

O müziği bir yerde duyduğumu hatırlıyorum.

- ¿Quién es aquella persona?
- ¿Quién es esta persona?

Bu kişi kim?

No podía recordar el nombre de aquella canción.

O şarkının başlığını hatırlayamadım.

No puedo recordar la melodía de aquella canción.

- O şarkının melodisini hatırlayamıyorum.
- Şarkının melodisini hatırlayamıyorum.

Escuchar aquella música en aquel momento me relajó.

O anda müzik dinlemek beni rahatlattı.

Cantaremos aquella canción, omitiendo los dos últimos versos.

Son iki mısrayı çıkararak, o şarkıyı söyleyeceğiz.

Este perro salvó la vida de aquella niña.

Bu köpek şu küçük kızın hayatını kurtardı.

- ¿Qué pasó aquella noche?
- ¿Qué pasó esa noche?

O gece ne oldu?

No uséis aquella mesa junto a la ventana.

O pencerenin yanındaki masayı kullanmayın.

Me pregunto quién estará enterrado en aquella tumba.

O mezarda kimin gömülü olduğunu merak ediyorum.

- Aquella casa es mía.
- Esa casa me pertenece.

- O ev bana ait.
- O ev benim.

- Aquella bicicleta es mía.
- Esa bicicleta es mía.

Şu bisiklet benim.

Me gusta ir a comprar a aquella tienda.

O mağazaya alışverişe gitmeyi seviyorum.

Tom tomó un vuelo desde Boston aquella noche.

Tom o gece Boston'dan ayrıldı.

En aquella época, la gente no tenía aire acondicionado,

O zamanlar, insanların klimaları yoktu

Kancha Sherpa es el último superviviente de aquella expedición.

Kancha Sherpa, bugün o ilk tırmanış ekibinden hayatta olan tek kişi.

Aquella casa del tejado rojo es la de Tom.

Kırmızı çatısı olan ev Tom'un evidir.

- Esa chica es enfermera.
- Aquella joven es una enfermera.

Şu genç bayan bir hemşiredir.

No debí haber malgastado mi tiempo viendo aquella película.

O filmi izleyerek vaktimi boşa harcamamalıydım.

Yo nunca la había visto antes de aquella vez.

O zamandan önce onu asla görmedim.

Los obreros no bajaron a la mina aquella noche.

İşçiler o gece madene inmedi.

Aquella montaña es cinco veces más alta que esta.

Şu dağ bundan beş kat daha yüksektir.

Creo que es hora de que abandone aquella idea.

Sanırın o fikirden vazgeçmemin zamanıdır.

Aquella señora que lleva un bebé es mi mujer.

Orada bir bebek tutan kadın benim karım.

únicamente en aquella información que sea positiva para nuestra autoestima

ve bizi olumsuz dönütlerden koruyan

Construir aquella fábrica de queso en Ecuador fue un riesgo.

Ekvator'da peynir fabrikası yapmak bir riskti.

Ellos compran y venden calzado y ropa en aquella tienda.

Onlar o mağazada ayakkabı ve kıyafet satarlar.

¿Puedes ver aquella montaña con la cima cubierta de nieve?

Tepesi karla kaplı olan şu dağı görebiliyor musun?

- No conozco a esa gente.
- No conozco a aquella gente.

- Bu insanları tanımıyorum.
- O insanları tanımıyorum.

Esta caja es de un color distinto al de aquella.

Bu kutu diğerinden farklı bir renktedir.

- Aquella casa es suya.
- Esa casa le pertenece a él.

O ev ona aittir.