Examples of using "¡hazlo" in a sentence and their turkish translations:
Onu şimdi yap.
Onu şimdi yap.
Yap onu.
Onu yap!
Yap onu.
Onu daha sonra yap.
Onu bu şekilde yap.
Sadece bunu için gidin.
Onu çabuk yap.
Onu şimdi yap.
Onu itiraf ettir!
Benimle yap.
Sadece onu yavaş yavaş götürün.
O gelsin.
Onu daha küçük yap.
Bunu yap ya da öl!
Onu kendi başına yap!
Onu büyütün.
Onu tekrar yap.
Konuşma ve onu yap.
Onu derhal yap.
Onun yerine bunu dene.
Tekrar yap!
Onu pazartesi yap.
Sadece onu yap.
Sadece bunu benim için yap.
- Lütfen onu hızlı bir şekilde yap.
- Lütfen onu çabuk yap.
Evet, lütfen yap.
Onu kendiniz yapın.
Onu çabucak yapın.
Onu tek başına yap.
Zamanın olursa, onu yap.
Hadi, yap onu.
Sana dediğim gibi yap.
Sadece elinden geleni yap.
Yeniden yap, daha önceki gibi.
Riskini al ve onu yap.
Mümkün olduğunca kısa sürede onu yaptır.
Lütfen onu bir daha yap.
Onu derhal yapın.
Onu sana söylenildiği gibi yap.
Eğer yarın gelebilirsen, lütfen yap.
Bir kere daha dene.
Sadece kendini evinde gibi hisset.
Onu mümkün olduğunca kısa sürede yap.
Geçen sefer olduğu gibi onu tekrar yap.
Eğer anlıyorsan, öyleyse onu doğru dürüst yap.
Niye diye sorma, sadece yap.
Bana biraz su ver ve çabuk ol!
Başka bir tane dene.
Bunu başka biri için değil, kendin için yap!
- Babam her zaman der ki: "Elinden gelenin en iyisini yap."
- Babam her zaman der ki: "Yapabileceğinin en iyisini yap."
Unutmadan önce onu hemen şimdi yap.
Sana söylediğim gibi yap.
Elinden geleni dene.
Elinden geleni yap ve endişelenme.
Bunu Tom için yapmak istemiyorsan, benim için yap.
Sen benim tarzımı sevmiyorsan onu kendi tarzınla yap.
Lütfen bunu benim için yap.
Onun seni mutlu edeceğini düşünüyorsan, devam et ve onu yap.
yasak demedi serbest de demedi üstü kapalı yahu yapın işte bir şeyler daha sonra bana getirmeyin dedi
Onu şimdi yap, bu yüzden onu unutmazsın.
Sana dediği gibi yap.
Sana söylediğini yap.