Examples of using "шуме" in a sentence and their turkish translations:
Bu kadar çok gürültü ile çalışmak mümkün değildir!
Böyle bir gürültüde ders çalışmak imkansızdır.
Bütün bu gürültü yüzünden uyuyamıyorum.
Bütün bu gürültüyle birlikte nasıl uyumam gerekir?
Peki gürültüden bahsederken ne kastediyoruz?