Examples of using "имеем" in a sentence and their turkish translations:
Çok sınırlı bir stoğumuz var.
Neye layıksak bizde var.
- Hepimizin bir bedeli var.
- Hepimizin bir fiyatı var.
- Onun nerede olduğu hakkında bir fikrimiz yok.
- Onun bulunduğu yer hakkında hiçbir fikrimiz yok.
5, 4, 3, 2, ateşleme var.
Planlarımız henüz somut değil.
Neden Tom'la ilgileniyoruz.
Tom'un nerede olduğuna dair hiçbir fikrimiz yok.
Kiminle uğraştığımızı zannediyorsun?
Bu bizi nereye götürür?
Onun bulunduğu yer hakkında hiçbir fikrimiz yok.
Tom'un ne yaptığına dair hiçbir fikrim yok.
Kimle ilgilendiğimizi biliyorum.
Neyimiz var?
Bunun nasıl olduğu konusunda hiçbir fikrimiz yok.
Ve evet, bu durumdaki gemiler Avrupa bankaları
Bugün hakkında düşünülecek birçok toplumsal sorunlarımız vardır.
Yani an itibariyle 40.000 civarı görselimiz var
yani kısacası teknolojiyle uzaktan yakından herhangi bir alakamız yok
Biz genellikle bir bıçak, çatal ve kaşıkla yemek yiyoruz.
ve bu denge ile her gün uğraşıyoruz.
Peki gürültüden bahsederken ne kastediyoruz?
Bu kararlara dahil olma hakkımız olduğu için buradayız.
Ne yapacağımız konusunda hiçbir fikrimiz yok.
birbirimizi derinden görmüyoruz, iyi davranmıyoruz.
Bizim görüşümüz sahip olduğumuz bir fikirdir; inancımız bize sahip olan bir fikirdir.
Sahip olduğumuz şeyle çalışıyoruz.
Neyle karşı karşıya olduğumuzu henüz bilmiyoruz.
Ne kadar çok sahip olursak, o kadar çok isteriz.
- Altmışlık sayı sistemi Babil devletinde uygulandı, bunun sonucunda bir saatte 60 dakika ve günde 24 saat var.
- Altmışlık sayı sistemi Babil devletinde uygulandı, bundan ötürü bir saatte 60 dakika ve günde 24 saat var.