Examples of using "шкатулку" in a sentence and their turkish translations:
Daşa çekmeceyi güçlükle açtı.
Halam benim ona İtalya'dan bir müzik kutusu almamı istedi.
Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi.
Onu kırmadan kutuyu açamayacağım.