Examples of using "Мери" in a sentence and their turkish translations:
Mary müthiş bir kadın.
Mary yabancılara karşı tedbirli.
Mary'nin komşusu bir işgüzar.
Mary'nin şarkı söylediğini duydum.
Mary'nin irade gücü yok.
Tom Mary'ye projesinden bahsetti.
Tom okula giderken Mary'ye rastladı.
Mary annesine benziyor.
- Mary ahlaki değerlerini reddetti ve bir yokçu oldu.
- Mary ahlaki değerlerini reddetti ve bir hiççi oldu.
Mary bana kek pişirmeye söz verdi ama sonra sözünden döndü.
Mary'nin Tom'un kız arkadaşı olduğunu bilmiyordum.
Mary onunla tanışan herkese huşu telkin eden bir kadın.
Madem Mary bütün parayla birlikte kayboldu, ben mahvoldum.
Çok şaşırdım, Mary ricamı umursamadı.
Çok hayal kırıklığına uğradım, Mary bilgisayarını onaramadı.
Tom gitmek için kalktı fakat Mary onun geri oturmasını istedi.
Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi.
Tom okula giderken Mary ile karşılaştı.
Tom Mary'yi hastanede ziyaret etmeye çekiniyor.
Mary kocası hakkında yine yakındı - aynı eski hikaye.