Examples of using "получится" in a sentence and their turkish translations:
Sanırım onu yapacaksın.
Tom'un başarılı olacağını düşünüyor musun?
Harika olacaksın.
Bunu yapabiliriz.
O bunu yapacak.
- Tom bunu yapacak.
- Tom onu yapacak.
Onu yapacağım.
O onu yapacak.
Onlar onu başaracaktır.
İşlerin istenilen sonucu vereceğine eminim.
Bunu asla yapmayacaksın.
Onu yapacaksın.
Umarım başarılı olurum.
Neden bunu yapmayacaksın?
Onu yapabilirsiniz.
bunu yapabilecekler.
Tom kesinlikle başarılı olacak.
Onu Tom yapacak.
Biz başarısız olacağız.
Biz başarılı olacağız.
Her şeyi yaparız!
Senin onu yapacağını düşünmüyordum.
Onu yapacağını biliyordum.
Bir aslandan koşarak kurtulmaya çalışmamalıyım
Ben onun başarısız olacağından korkuyorum.
Onu asla yapmayacağız.
İşe yarıyor mu?
Başaramazsan vazgeçme.
O bunu asla yapmayacak.
O onu asla yapmayacak.
Tom bunu asla yapmayacak.
Onun başarılı olacağını düşünüyorum.
Başarılı olmayacaklar.
Onu yapabileceğimden eminim.
Bir çatalla çorba yemek imkansızdır.
Ben asla onu yapmayacağım.
Tom başarılı olmayacak.
Ben onun başarılı olacağını düşünüyorum.
Endişelenmeyin. Onu yaparsınız.
Belki başaracaksın.
Onun başarılı olacağından şüphem yok.
- Onun başaracağını umuyorum.
- Umarım başaracak.
5 ile 2'yi topla ve 7'ye ulaşırsın.
Tom bunu yapmayacak.
Ama bundan... Pek hayır yok.
Onları hiç çözebilecek miydim?
böyle 1.000 kareniz olur.
Başarısız olursa ne olur?
Sanırım o başaracak.
Denersen başarırsın.
Tom başarılı olacak.
Onun böyle olacağını bilmiyordum.
Bunu yapacağımı sanmıyorum.
O işe yaramaz.
İyi bir kız çocuğu, iyi bir eş yapacaktır.
ne demek istediğimi anlarsınız.
Başarısız olursam ne olacak?
Sana ne olacağını bilmiyorum.
Ben onu yapmayacaklarını düşündüm.
Umarım başarılı olacağım.
Tom'un bunu yapacağını sanmıyorum.
halbuki çok güzel bir özçekim olurdu.
Hayır, oraya ulaşamıyorum. Belki bir dahaki sefer ulaşabilirim.
Başarabileceklerimizi görmek istedik.
Çabalarsan, başarırsın.
Ondan iki çıkarırsan sekiz kalır.
- O çalışmaz.
- O işe yaramaz.
Her şey başarılı olacak.
Mavi ve kırmızıyı karıştırırsan mor elde edersin.
Onu yapacağımızı düşünmedim.
Başarısız olacağım.
Gelecek pazartesiye kadar bunu yaptırabilmemizin hiçbir yolu yok.
10'dan 4'ü çıkarırsan 6'yı elde edersin.
Tom başarısız olacak.
Ben mümkünse dünyanın etrafında bir geziye çıkmak istiyorum.
Onu asla yapmayacağım.
ama ona ulaşabileceğinden emin olmadığın için geri duruyorsun.
Ama denemezseniz asla başarılı olamazsınız.
İşe yararsa onu bunun içine sokmaya çalışacağız.
Başaracağına dair biraz ümit var.
Biz bugün başarılı olacağımızı umuyorduk.
Mavi ve sarıyı karıştırırsan hangi rengi alırsın?
Tüm suçu benim üstüme atamazsın!
O çok çalışırsa başarır.
Sanırım onu yapamayacaksın.
Tom'un başarıya ulaşacağı kesin.
Bunu yapmayacağını düşündüm.
Başarısız olursak ne olur?
Umarız ki başaracaksın.
Başaracağınızı umuyorum.
ama yapabileceğime inanmıyorum" oluyor.
Hâlâ yüz metrelik mesafe var. Bunu yapmamın imkânı yok.
Eğer işi düzgün kotaramazsa eş değil, aş olur.
bundan ne çıkar bilemeyiz ama
- O işe yaramaz.
- O çalışmayacak.