Examples of using "шестидесяти" in a sentence and their turkish translations:
O altmışa yakın.
Bir dakika altmış saniyeden oluşur.
Altmıştan fazla insan gözaltına alındı.
Yaklaşık 60 kiloyum.
Allah isminin ebced değeri 66'dır.
O en az altmış görünüyor.
Bir yıl 365 veya 366 günden oluşur.
O altmış yaşında emekli oldu.
O 60 yaşında emekli oldu.
Altmışında emekli oldu.
Altmış dakika bir saat eder ve bir dakika altmış saniyeden oluşur.
O, savaşta ölmeseydi, şimdi altmış yaşından daha fazla olurdu.
Lale ve hilal kelimelerinin ebced değeri tıpkı Allah ismi gibi 66 olduğu için bunlar Allah'ı sembolize etmek için kullanılmıştır.
Ben 65 yaşıma kadar emekli olmayı planlamıyorum.