Examples of using "удивительного" in a sentence and their turkish translations:
Bu hiç şaşırtıcı değil.
...gece, beraberinde sürpriz davranışlar getirir...
Onun hakkında şaşırtıcı bir şey yok.
O an, bu inanılmaz yaratığın gözlerine bakıyordum.
Savaş bir iştir. Barış olmaması hiç de şaşırtıcı değil.
Doktor bu sabah beni görmeye geldi. Onun adı Werner ama o bir Rus. Bunda şaşırtıcı hiçbir şey yok. Bir zamanlar Alman olan bir İvanov'u tanımıştım.