Translation of "считают" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "считают" in a sentence and their turkish translations:

Меня считают старухой.

Onlar benim yaşlı bir kadın olduğumu söylüyorlar.

Цыплят по осени считают.

Dereyi görmeden paçaları sıvama.

Они считают его героем.

Onun bir kahraman olduğunu düşünüyorlar.

Тома считают очень надёжным.

Tom'un çok güvenilir olduğu düşünülüyor.

Тома считают великим пианистом.

Tom büyük bir piyanist olarak kabul edilir.

Его считают высококвалифицированным работником.

O hayli nitelikli bir çalışan olarak düşünülüyor.

Некоторые экономисты так считают.

Bazı ekonomistler öyle düşünüyor.

Все считают меня таинственным.

Herkes benim bir gizem olduğumu düşünür.

Все считают его честным человеком.

Herkes onun dürüst olduğunu düşünüyor.

Некоторые считают, что Тома отравили.

Bazı insanlar Tom'un zehirlendiğini düşünüyor.

Привлекательных женщин часто считают дурами.

Çekici kadınların genellikle aptal olduğu düşünülmektedir.

Большинство девушек считают себя привлекательными.

Birçok kızlar sevimli olduklarını düşünürler.

Английский часто считают международным языком.

İngilizce çoğu kez uluslararası bir dil sayılır.

Некоторые считают, что Земля плоская.

Bazı insanlar dünyanın düz olduğunu düşünüyorlar.

Некоторые люди считают эту проблему незначительной.

Bazı insanlar tüm bunların sıradan bir mesele olduğunu düşünüyor.

Японцы считают кальмара-светлячка изысканным деликатесом.

Japonlar, ateş böceği mürekkep balığını çok lezzetli bulur.

Многие считают, что семь - счастливое число.

Birçoğu yediyi şanslı sayı olarak düşünüyor.

Многие индусы считают санскрит языком богов.

Birçok Hindular Sanskritçeyi Tanrıların dili olarak düşünmektedir.

Многие мои одноклассники считают меня глупым.

Birçok sınıf arkadaşım benim aptal olduğumu düşünürler.

Некоторые люди считают, что автостоп опасен.

Bazı insanlar otostopun tehlikeli olduğunu hissederler.

Некоторые считают, что тринадцать - несчастливое число.

Bazı insanlar on üçün şanssız bir sayı olduğuna inanmaktadır.

Некоторые считают, что могут переписать историю.

Bazı insanlar onların tarihi yeniden yazabileceklerine inanıyorlar.

Многие здесь считают Тома лучшим другом.

Buradaki birçok kişi Tom'un en iyi arkadaşları olduğunu düşünüyorlar.

Они считают его своим лучшим сотрудником.

Onu en iyi işçileri olarak düşünüyorlar.

Все одноклассницы Тома считают его красавчиком.

Tom'un sınıfındaki tüm kızlar onun yakışıklı olduğunu düşünüyor.

Люди часто считают метеоры "падающими звёздами".

İnsanlar sık ​​sık göktaşlarına "düşen" veya "çekim yapan" yıldızlar derler.

Все считают, что Том немного того.

Herkes Tom'un biraz çılgın olduğunu düşünüyor.

В полиции считают, что Том отравился.

Polis Tom'un kendini zehirlediğini düşünüyor.

Квакеры считают, что все люди равны.

Quakerlar bütün insanların eşit olduğuna inanırlar.

Французы считают, что нет ничего невозможного.

Fransızlar hiçbir şeyin imkansız olduğuna inanmıyor.

Букмекерские сайты считают "Анадолуспор" фаворитом матча.

Bahis siteleri Anadoluspor'u maçın favorisi görüyor.

- Они считают его непригодным для этой работы.
- Они считают, что он не подходит для этой работы.

Onun iş için uygun olmadığını düşünüyorlar.

Многие считают, что осьминоги похожи на инопланетян.

Birçok insan ahtapotları uzaylı gibi görür.

Некоторые люди считают чтение напрасной тратой времени.

Bazı insanlar okumanın zaman kaybı olduğuna inanıyorlar.

Некоторые считают, что семь - это счастливое число.

Bazıları yedinin şanslı bir sayı olduğuna inanıyor.

Некоторые люди считают дельтапланеризм опасным видом спорта.

Bazı insanlar uçma sporunun tehlikeli bir spor olduğunu düşünüyor.

Некоторые люди считают, что азартные игры — грех.

Bazı insanlar kumar oynamanın bir günah olduğunu düşünüyor.

Археологи считают, что обнаружили дворец царя Давида.

Arkeologlar, Kral Davud'un(Davud peygamber) sarayını bulduklarını düşünüyorlar.

Некоторые политики, считают, явились причиной того инцидента.

Bu olaya bazı politikacıların neden oldukları kabul edilmektedir.

Многие считают золото самым надежным вложением денег.

Birçok kişi, altının en güvenli yatırım olduğunu hissediyor.

В полиции считают, что Том был убит.

Polis Tom'un öldürüldüğüne inanıyor.

Я знаю, что люди считают меня странным.

İnsanların benim garip olduğumu düşündüklerini biliyorum.

Многие американцы считают, что Барак Обама — мусульманин.

Pek çok Amerikalı, Barack Obama'nın Müslüman olduğuna inanır.

Почему некоторые считают, что есть мясо аморально?

Neden bazı insanlar et yemenin manevi açıdan yanlış olduğunu düşünüyor?

В полиции считают, что это сделал Том.

Polis, onu Tom'un yaptığını düşünüyor.

Люди, живущие в Урфинском районе, считают это священным.

Urfa bölgesinde yaşayan insanlar o bölgeyi kutsal kabul ediyorlar

Большинство физиков считают, что тёмная материя — это частица,

Çoğu fizikçi karanlık maddenin atom altı parçacıklara çok benzeyen

Они считают свой язык самым красивым в мире.

Onlar dillerinin dünyadaki en güzel dil olduğunu düşünüyor.

Не могу поверить, что люди считают Тома умным.

İnsanların Tom'un zeki olduğunu düşündüklerine inanamıyorum.

Критики считают, что это искажение подпитывает импералистское отношение

Modern bir eleştiri, bu çarpıtmanın, güney yarımkürede Avrupa hakimiyetinin

Некоторые люди считают, что число тринадцать приносит несчастье.

Bazı insanlar on üç sayısının kötü şans getirdiğine inanırlar.

Москиты считают людей опасным, но необходимым источником питания.

Sivrisinekler insanoğlunu tehlikeli fakat gerekli bir beslenme kaynağı olarak görüyorlar.

Это правда, что японцы считают число четыре несчастливым?

Japonların dört rakamının uğursuz olduğunu düşündüğü doğru mu?

Некоторые до сих пор считают, что Земля плоская.

Bazı insanlar hâlâ dünyanın düz olduğunu düşünüyorlar.

- За кого они себя принимают?
- Кем они себя считают?

Onlar kim olduklarını düşünüyorlar?

Многие люди считают, что иглоукалывание может исцелять от болезней.

Birçok insan akupunkturun hastalıkları iyileştirebileceğine inanır.

Ученые считают, что вокруг Солнца вращается 100 миллионов комет.

Bilim insanları güneşin yörüngesinde yaklaşık 100 milyon kuyruklu yıldız olduğunu düşünüyorlar.

Я знаю, что некоторые из вас считают Тома ленивым.

Bazılarınızın Tom'un tembel olduğunu düşündüğünü biliyorum.

Многие родители считают, что на телевидении слишком много насилия.

Birçok anne-baba televizyonda çok fazla şiddet olduğuna inanıyor.

В эпоху интернета людей, которые пишут письма, считают странными.

İnternet çağında, mektup yazanlar tuhaf sayılırlar.

В полиции считают, что Том и Мэри были убиты.

Polis, Tom ve Mary'nin öldürüldüğüne inanıyor.

Некоторые считают, что мы уже делим планету с разумными инопланетянами.

Kimilerine göre gezegenimizi dünya dışı zekâyla paylaşıyoruz bile.

Интересно, почему некоторые люди считают, что черные кошки приносят несчастье.

Bazı insanların neden kara kedilerin uğursuz olduğunu düşündüğünü merak ediyorum.

Многие считают, что дети проводят слишком много времени у телевизора.

Birçok insan, çocukların televizyon izlemeye çok fazla zaman harcadıklarını düşünür.

Тома Джексона считают одним из самых опасных людей в Австралии.

Tom Jackson Avustralya'daki en tehlikeli adamlardan biri olarak düşünülmektedir.

- Полиция полагает, что жертва знала своего убийцу.
- В полиции считают, что жертва знала убийцу.
- В полиции считают, что жертва была знакома с убийцей.

Polis kurbanın katilini tanıdığına inanıyor.

Некоторые русские считают, что в остальном мире Россию не воспринимают всерьёз.

Rusya'nın dünyanın geri kalanı tarafından ciddiye alınmadığına inanan Ruslar var.

- Они считают меня ребенком.
- Они обращаются со мной как с ребенком.

Onlar bana bir çocuk gibi davranıyor.

Многие считают, что Том и Мэри тайно влюблены друг в друга.

Birçok kişi, Tom ve Mary'nin birbirlerine gizlice aşık olduklarına inanıyor.

- Полиция считает, что это самоубийство.
- В полиции считают, что это самоубийство.

Polis bunun bir intihar olduğunu düşünüyor.

Некоторые люди считают, что президент тратит слишком много времени на путешествия.

Bazı insanlar cumhurbaşkanının seyahat ederek çok fazla zaman harcadığını düşünüyor.

Есть люди, которые считают, что человек ещё не был на Луне.

İnsanlar aya gitmediğini düşünen insanlar var.

Адвентисты седьмого дня считают своей целью подготовить мир к пришествию Христа.

Yedinci Gün Adventistleri, İsa'nın gelişine dünyayı hazırlamayı hedefleri olarak görüyor.

- Некоторые люди считают, что носителю английского языка сложно выучить китайский, но я не согласен.
- Некоторые люди считают, что носителю английского языка сложно выучить китайский, но я не согласна.

Bazı insanlar ana dili İngilizce olanların Çince öğrenmelerinin zor olduğuna inanmaktadır fakat ben aynı fikirde değilim.

Они считают невежливым не соглашаться с кем-нибудь, кого они не знают достаточно хорошо.

Onlar çok iyi tanımadıkları biriyle aynı fikirde olmamayı kabalık olarak düşünüyorlar.

И ученые считают, что вы можете быть заразными на протяжении большей части этого периода

Ve bilim insanları, bu dönemin çoğunda hastalığı başkasına bulaştırabileceğinizi düşünüyor.

Родителям не нравится моя девушка. Они считают, что она не достаточно хороша для меня.

Ebeveynlerim kız arkadaşımdan hoşlanmıyorlar. Benim için yeterince iyi olmadığını düşünüyorlar.

- Я знаю, люди думают, что я странный.
- Я знаю, что люди считают меня странным.

İnsanların yabancı olduğumu düşündüğünü biliyorum.

В христианстве верующий считают, что есть только один Бог, а Иисус Христос — Божий сын.

Hristiyan inancında, imanlıların inancına göre, tek bir tanrının vardır ve İsa tanrının oğludur.

- Полиция считает, что я убил свою жену.
- В полиции считают, что я убил свою жену.

Polis, karımı öldürdüğümü düşünüyor.

- Полиция считает, что Том убил своих родителей.
- В полиции считают, что Том убил своих родителей.

Polis Tom'un ailesini öldürdüğünü düşünüyor.

Думаю, это может сделать Том и только Том. Однако некоторые считают, что и Мэри могла бы.

Tom'un ve sadece Tom'un onu yapabileceğini düşünüyorum. Fakat bazı insanlar onu Mary'nin de yapabileceğini düşünüyorlar.

Некоторые считают, что возраст, дающий право на участие в голосовании, должен быть снижен до шестнадцати лет.

Bazı insanlar oy verme yaşının 16'ya düşürülmesi gerektiğini düşünüyor.

- Большинство людей думает, что я сумасшедший.
- Большинство людей полагают, что я сумасшедший.
- Большинство людей считают меня сумасшедшим.

Birçok kişi deli olduğumu düşünür.