Examples of using "честным" in a sentence and their turkish translations:
Sen dürüst bir politikacıydın.
Dürüst olmak zordur.
Dürüst olmak zor.
O dürüst görünüyor.
Onu dürüst buldum.
O dürüst bir adamdı.
Dürüst ve açık ol.
Her zaman dürüst olmak kolay değildir.
Smith dürüst bir adamdı.
Tom dürüst bir adamdı.
O dürüst bir politikacıymış.
O dürüst bir politikacıydı.
Ben dürüst bir politikacıydım.
Adil olmaya çalışıyorum.
Herkes onun dürüst olduğunu düşünüyor.
Hep dürüst olmak kolay değildir.
Kasiyer çok dürüst bir adamdı.
Ben her zaman dürüst olmaya çalışıyorum.
Dürüst bir insan olmak istiyorum.
Warren Harding dürüst bir adamdı.
Onun dürüst olduğunu düşünmüyorum.
Biz Tom'un dürüst olduğunu düşünüyoruz.
Sana karşı dürüst olabilir miyim?
Kendinizi dürüst bir insan olarak düşünüyor musunuz?
O, dürüst bir adam olamaz.
1985'e kadar dürüst bir adamdım.
O dürüst görünüyordu.
Yalan söyleme, dürüst ol.
Onun dürüst bir adam olduğunu düşünmekle büyük bir hata yaptım.
Tom dürüst bir kişi gibi görünüyor.
Bu adil görünmüyor.
dürüst bir adamdı kimse sevmedi herkes itip kaktı
dürüst olan belediye başkanın bile başına neler geldiğini anlatan bir film
O, dürüst gibi görünüyor.
Dürüst olacağım.
Rus Çarı, II. Nicholas, kardeş bir Slav devleti olan Sırbistan'ı korumayı bir onur meselesi olarak gördü ve
Sana karşı dürüst olacağım.