Examples of using "сильное" in a sentence and their turkish translations:
Ne ağır trafik!
Fil güçlü bir hayvandır.
Tokyo'da büyük bir deprem oldu.
bu inanılmaz direnci hissedeceksiniz,
Akıntı çok güçlü değil.
Benim kötü bir şaşılığım var.
- O güçlü bir gövdeye sahip.
- O güçlü bir vücuda sahip.
Kokain çok bağımlılık yapıcıdır.
Bu oldukça güçlü bir ifade.
- Tom'un el sıkışması çok güçlü.
- Tom çok sert tokalaşıyor.
çok güçlü bir olaydı
Dün gece güçlü bir deprem oldu.
Taro güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir.
İngiltere güçlü bir liderlik gerektirir.
Öğretmenin öğrenciler üzerinde büyük bir etkisi var.
Roma mimarisinden derinden etkilendim.
Geçen sonbahar Meksika'da büyük bir deprem oldu.
Bu oğlanın güçlü ve sağlıklı bir vücudu var.
Ali attığı gollerle göz doldurdu.
Tom bir ateşli silah yarasından şiddetli kanama geçiriyordu.
Tom büyük baskı altında bile soğukkanlıdır.
Benim kötü bir kanamam var.
Tom parmağını kesti ve oldukça kötü kanıyor.
O, dışarıya çıkarken büyük bir deprem vardı.
Bugünkü gazeteye göre, dün Şili'de büyük bir deprem vardı.
Şu anda çok şiddetli bir deprem her an olabilir.
Bu kaydedilen en kötü deprem.
Çok kanıyordum.
Tom'un güçlü bir sorumluluk duygusu var.
Ayrıca bizim devletimiz koronayla aylarca mücadele edebilecek kadar güçlü değil
Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim.
-O reklam güçlü bir izlenim bırakıyor-Özellikle müzik.O, kafanın içinde kalıyor.
Burada ışık kirliliği o kadar kötüdür ki, geceleri tek bir yıldız bile göremezsin.
Bu kitap beni derinden etkiledi.
Kardeşlerim, aldığınız çağrıyı düşünün. Birçoğunuz insan ölçülerine göre bilge, güçlü ya da soylu kişiler değildiniz. Ne var ki, Tanrı bilgeleri utandırmak için dünyanın saçma saydıklarını, güçlüleri utandırmak için de dünyanın zayıf saydıklarını seçti. Dünyanın önemli gördüklerini hiçe indirmek için dünyanın önemsiz, soysuz, değersiz gördüklerini seçti.