Examples of using "Течение" in a sentence and their turkish translations:
10 dolar ödüllü
Bir ay içinde geri gel.
Dere çok hızlı değil.
Akıntı çok güçlü değil.
Son on yıl içinde,
Bir saat içinde geri döneceğim.
Bilet bir hafta geçerlidir.
O bir saat içinde geri dönecektir.
O, bir saat içinde gelecek.
Ben bir saattir okuyordum.
Bu nehrin akış hızlıdır.
Bu nehrin akıntısı hızlıdır.
O bir hafta içinde geri dönecek.
Tom bir saat içinde gelir.
- Bir hafta içerisinde teslim edebiliriz.
- Bir hafta içinde teslim edebiliriz.
Üç yıldır Fransızca öğretiyorum.
Bir yıl içinde, borsa düştü.
Bu iş bir hafta içinde bitirilecek.
Birkaç gün içinde seni göreceğim.
Bir noktada, yaklaşık bir buçuk yıl boyunca,
gibi bir manşet atabilirlerdi.
Bir hafta içinde işi bitireceğim.
Otobüs on dakika içinde gelecektir.
Biletler bir hafta içinde satıldı.
Bir saat içinde oraya varacağız.
Bir saat içinde onu bitireceğim.
O iki saat boyunca çalıştı.
O, üç saat içinde dönecek.
Bir hafta içinde teslim edebiliriz.
O, 24 saat içinde onu yapacak.
Cumhurbaşkanı dört yıldır hüküm sürüyor.
Tom bir saat içinde burada olacak.
İki saattir ders çalışmaktayım.
O, on yıl çalıştı.
Uzun süre konuştun mu?
Onu bir saat bekleyeceğim.
Şiddet iki hafta sürdü.
- Tom birkaç ay içinde ayrıldı.
- Tom birkaç ay içinde bıraktı.
O bir gündür bakıcının yanında.
Uzun süredir suskunum.
Haftalardır Tom'u görmedim.
Eğer çocuğumuz
Bu yavrular bir haftaya kalmadan annelerinden ayrılacak.
Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...
yıllardır ana haber bülteni sunup
48 saat içerisinde hastaneye çevirip
Sherpa 53 yıldır yollar inşa ediyor.
Tom İki gündür uyumuyor.
Bahçecilik birkaç yıl için popüler olmuştur.
Bilet üç gün boyunca geçerlidir.
Hava üç hafta soğuk kaldı.
Bir yıl boyunca oğlum daha da güçlendi.
- Üç yıl boyunca şampiyondu.
- Üç yıl şampiyon kaldı.
En geç yarım saate siparişiniz hazır.
Bu teklif beş gün için geçerlidir.
Aylardır bunu planlıyoruz.
Bir yıldır bu taslağı yazıyorum.
Muayene sonuçları gelecek haftaya hazır olacak.
Tom üç saattir buradaydı.
Tom bir yıldan fazladır Boston'da yaşıyor.
Bu bilet üç gün boyunca geçerlidir.
Ben otuz yıldır bir mezar kazıcısıydım.
Üç hafta çevrede olacağım.
Bir saattir onunla birlikteydim.
Bu bilet üç ay için geçerli.
Bir hafta içinde teröristler dağlardan inecekler.
- Tom'u uzun zamandır hor gördüm.
- Tom'u uzun zamandır küçümsedim.
Yerli Avustralyalılar, binlerce yıl boyunca kanguru yemişler.
ve bu sendrom genellikle birkaç hafta içinde düzeliyor.
Ayrıca bu ateşin gece boyunca yandığından emin olmalıyım.
Bu ateşin gece boyunca yanmasını sağlayabilirsem
40 günü aşkın bir seyahat dönemi bulunan Çin yeni yılında,
Saatler sonra Avusturyalı güçler Belgrad'ı bombardımana tuttu.
Bir ya da iki gün içinde bitirilecek.
Zavallı Tom şu an üç saattir uyumaya çalışıyor.
Bir yıldır seyahat için para biriktiriyorlardı.
Anneannem gündüzleri çocuklara bakıyor.
Ben altı gün okulu kaçırdım.
Bir hafta boyunca sigara içmekten uzak durabilir misin?
Ben akşam yemeğinden sonra her zaman bir saat dinlenirim.
Biz bu görüntüleri 15 gün saklıyoruz.
Üç yıldır İngilizce öğreniyorum.
Ebeveynim bir haftadır denizaşırı ülkelerde seyahat ediyor.
Misafirlerimiz bir saat içinde burada olmalı.
İki taraf günlerce müzakere ettiler.
Tom üç aydır diyette.
Tom on beş dakika içerisinde burada olmalı.
İki hafta boyunca Costa Rica’da arabayla dolaştık,
Son birkaç yıldır bir filo okyanus dronu
Birkaç aydır davasını,
hay aklınla bin yaşa işte doğru soru bu
Orta Avrupa'da birkaç yıl barış vardı:
Kardeşi otuz yıl kamyon sürücülüğü yaptı.
Bu bilet satın alındıktan sonra iki gün boyunca geçerlidir.
Bunu bir saat içinde yapmak istiyorum.