Examples of using "растут" in a sentence and their turkish translations:
Fiyatlar sürekli artmaktadır.
Fiyatlar yükseliyor.
Bitkiler büyür.
Çocuklar çok çabuk büyürler.
Onların satışları artıyor.
Fiyatlar her gün yükseliyor.
Portakallar sıcak ülkelerde yetişirler.
- Para ağaçlarda yetişmez.
- Para kolay kazanılmıyor.
- Para ağaçta yetişmiyor.
Tepede meşe ağaçları var mı?
Elmalar ağaçlarda büyür.
Benzin fiyatı yükseliyor.
Çocuklar çok çabuk büyürler.
Ev fiyatları artıyor.
Şatonun etrafında ağaçlar var.
Şatonun etrafında çiçekler var.
Çiçekler çayırda büyüyorlar.
Çocuklar çok hızlı büyüyorlar.
Yapraklar dallarda büyür.
Gövdesinden dallar büyümektedir.
Evimizin önünde birkaç gül fidanı var.
Bakın, üzerinde sarmaşıklar var.
Karayip flamingo yavruları çok hızlı büyür.
Bitkiler yağmurdan sonra çabuk büyür.
Mars'ta yetişen hiçbir çiçek yoktur.
Benim tavşan dişlerim var.
Kayısılar kayısı ağaçlarından gelir.
Para ağaçlarda yetişmez.
Bıyık üst dudakta çıkar.
Fiyatlar geçen yıldan beri artıyor.
Ağaçlar bozkırlarda yetişmez.
Bu ormanda mantar yetişiyor mu?
Yolun iki tarafında da kiraz ağaçları var.
Farklı türlerin nerede barındığını
Üstelik... ...bu dişinin ihtiyaçları artmaya başladı.
kafamızdaki soru işaretleri iyice artıyor
Tepede bir sürü bodur ağaçlar büyümektedir.
Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.
Bahçenizde hiç fasulye var mı?
Bitkiler bu toprakta büyümez.
Yolun iki tarafında da kiraz ağaçları var.
Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.
Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.
- Bilirsin, ekmek aslanın ağzında.
- Bilirsin, para kolay kazanılmıyor.
2000 metreden daha yüksekte ağaçlar yetişmez.
Bebekler anne rahminde amniyotik sıvının içinde büyürler.
Büyük bahçede, onlar sulu ve vitamin açısından zengin olan turunçgiller yetiştiriyorlar.
Avlumuzda üç tane ağaç var.
Kakao ağaçları, yağmur ormanlarında yetişirler.
Cadde boyunca kiraz ağaçları dikildi.
Kaktüsler kuru yerde yaşayan bitkilerdir.
Gelirler artıyor, ancak masraflar kadar hızlı değil.
Ananasın toprak altında yetiştiğini düşünen insanlar var.
Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.
Bitkiler güneş ışığına doğru yönelir.
"Ne yapıyorsun?" "Bitkilerimin büyümesini izliyorum."
Bahçede, elma ağaçları, erikler, kirazlar, ahududu, bektaşi üzümü ve kuş üzümü vardır.
Bu ormanda meşe ağaçları var.
Bu ormanda akçaağaçlar var.
Evimizin arkasında küçük kırmızı elmaları olan üç güzel elma ağacı var.
El tırnakları ayak tırnaklarına göre yaklaşık dört kat daha hızlı büyür.
Arpa ve buğday köyün etrafındaki tarlalarda büyür.
Akdeniz ormanlarında birçok çeşit ağacımız var: meşe, çam, söğüt, dişbudak, karaağaç ve diğerleri.
Bahçemizin iki kiraz ağacı vardır.
Ve iyi haber şu ki ekonomi tekrar büyüyor. Maaşlar, gelirler, ev fiyatları ve emeklilik hesapları yeniden artıyor. Yoksulluk yine düşüyor.