Translation of "приносит" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "приносит" in a sentence and their turkish translations:

Ночь приносит облегчение.

Gece herkes rahat bir nefes alıyor.

и приносит взяточничество

ve rüşveti getiriyor

Война неизбежно приносит несчастье.

- Savaş mutlaka mutsuzluğa neden olur.
- Savaş mutlaka mutsuzluğa sebep olur.
- Savaş mutlaka mutsuzluğa sebebiyet verir.

Разбитое зеркало приносит несчастье.

Kırık bir ayna kötü şans getirir.

Курение не приносит пользы здоровью.

Sigara içmek sağlık için faydalı değildir.

Депозит приносит три процента прибыли.

Bu mevduat yüzde üç faiz taşımaktadır.

Богатство не всегда приносит счастье.

Servet bize her zaman mutluluk getirmez.

Том часто приносит работу домой.

Tom sık sık işini evine getirir.

Твой сайт приносит тебе деньги?

Web siten sana para kazandırıyor mu?

которым фермерство больше не приносит доход

pek çok Orta Amerika yerlisi görüyorum

Первая — что успешная карьера приносит счастье.

İlk yalan kariyer başarısının tatmin edici olmasıydı.

а летом приносит множество разных плодов.

ve yazın çeşit çeşit meyve veriyor.

Ночь, возможно, приносит облегчение от жары,

Gece gelince sıcaktan kurtulmak mümkün...

Посадка лесов приносит пользу окружающей среде.

- Ormanların dikimi çevre için iyidir.
- Ormanların dikilmesi çevreye yarar sağlar.
- Ağaç dikilmesi çevre için iyidir.
- Ağaç dikilmesi çevre için yararlıdır.

Он приносит домой хлеб и масло.

Eve ekmek ve tereyağı getirir.

Новый год приносит с собой надежду.

Yeni bir yıl umut getirir.

- Считаете ли вы, что телевидение приносит вред детям?
- Ты думаешь, что телевизор приносит вред детям?

- TV'nin çocuklar için kötü olduğunu düşünüyor musun?
- Televizyonun çocuklar için kötü olduğunu düşünüyor musun?
- Televizyonun çocuklara zarar verdiğini düşünüyor musunuz?

- Судя по этим данным, ваша фирма приносит прибыль.
- Судя по этим данным, ваша фирма приносит доход.

Bu verilere bakılırsa, firmanız kâr ediyor.

определить, что приносит вам наслаждение и удовольствие.

Kendi ifadelerinizle haz ve tatmini tanımlamakla ilgili.

но он всё равно приносит много пользы,

hayatımda çok faydalı bir iş yapıyor,

В конце дня она приносит собранное нам,

Gün sonunda topladığı materyalleri bize getiriyor,

Успех приносит деньги, а также много проблем.

Başarı para getirir ve birçok sorunlar da.

Это дерево каждый год приносит хорошие персики.

Bu ağaç her yıl iyi şeftali verir.

Ты думаешь, что телевизор приносит вред детям?

- TV'nin çocuklar için kötü olduğunu düşünüyor musun?
- Televizyonun çocuklar için kötü olduğunu düşünüyor musun?

Это разрушительная болезнь, которая приносит огромные душевные страдания

Duyguları harap eden, yıkıcı bir hastalık.

Считаете ли вы, что телевидение приносит вред детям?

Televizyonun çocuklara zarar verdiğini düşünüyor musunuz?

Некоторые люди считают, что число тринадцать приносит несчастье.

Bazı insanlar on üç sayısının kötü şans getirdiğine inanırlar.

- Это делает тебя счастливым?
- Это делает тебя счастливой?
- Это делает вас счастливыми?
- Это приносит тебе счастье?
- Это приносит вам счастье?

O seni mutlu ediyor mu?

В джунглях по всему миру закат солнца приносит перемены.

Dünya'nın yağmur ormanlarında güneşin batmasıyla değişim tetiklenir.

Весна приносит с собой тёплую погоду и красивые цветы.

Bahar sıcak hava ve güzel çiçekler getiriyor.

Иногда мне также казалось, что это не приносит никакой пользы.

Ayrıca daha iyi olmadan daha kötüye gidebileceğim dönemler oldu.

Некоторые люди настаивают, что телевидение приносит больше вреда, чем пользы.

Kimileri televizyonun faydadan çok zarar getirdiğini iddia ediyor.

- Новый год всегда несет надежду.
- Новый год всегда приносит надежду.

Yeni bir yıl hep umut getirir.

Хотя мы думаем, что это бесплатно, это приносит нам миллиарды долларов.

Biz bedava zannederken bizim üzerimizden milyarlarca dolar kazanıyor.

Мудрость - это проклятие, когда она ничего не приносит тому, кто ею обладает.

Bilgelik, bilgeliğe sahip adam için hiçbir şey yapmazsa bir lanettir.

Пусть счастье всегда будет ощутимым в твоей жизни; пусть хорошие друзья всегда будут рядом; пусть каждый новый день приносит свою особую радость, делающую твою жизнь светлее.

Mutluluk her an ulaṣabileceğin mesafede olsun, en yakın dostların her an yanında olsun, baṣlayan her yeni gün sana özel bir sevinç getirsin, öyle ki hayatını bu ışıklar daha da aydınlatsın.