Examples of using "прибыли" in a sentence and their turkish translations:
Misafirlerimiz vardılar.
İlk gelen biziz.
Mallar dün geldi.
Onlar otele vardılar.
Onlar otele vardılar.
Neredeyse herkes zamanında geldi.
Onlar ayrı ayrı geldi.
İş kar üretmedi.
Mallar iyi durumda geldi.
Onlar dağın eteğine geldiler.
Biz vardığımızda yağmur yağıyordu.
Biz öğleden önce oraya vardık.
Biz istasyona zamanında vardık.
Müşteriler birbiri ardına geldi.
Bu mevduat yüzde üç faiz taşımaktadır.
Onlar aynı anda Paris'e vardılar.
ekonomik faaliyette 166 milyar dolardan daha fazla üretiyor,
Onların her ikisi de aynı anda geldiler.
Gece geç saatlerde Boston'a vardık.
- Biz New York'a gece vardık.
- Geceleyin New York'a vardık.
Amerikalı şirketlere göre “kâr için.”
Birkaç gün önce Amerika'ya vardılar.
İki gün sonra adaya vardık.
Yoğun trafiğe rağmen zamanında vardık.
Biz geldiğimizde ne kadar süredir bekliyordun?
Bazı konuklar arabayla geldi, diğerleri yürüyerek.
Ebeveynlerim az önce istasyona vardılar.
Mayıs ayının başında Osaka'ya vardılar.
Buraya çabuk vardık, değil mi?
9 Temmuzda Yeni Delhi'ye vardılar.
Bazıları otobüsle geldi ve diğerleri trenle.
Son birkaç yıldır karımız düştü.
İşletmeler için de modaya ayak uydurup kısa zamanda kâr etmek
Geri kalanı Avrupa'daki müttefik devletlerden geldi.
O kâr açısından her şeyi düşünür.
Stada vardığımızda maç çoktan başlamıştı.
Afrika diyasporasının en az yüzde 40'ı bu bölgeye yerleşti.
İstasyona geldiğimizde trenimiz zaten yola çıkmıştı.
Sonunda, Kaliforniya'ya vardık.
- Geçen yıl net kârınız neydi?
- Geçen yıl net kazancınız neydi?
Biz ofise zamanında vardık.
Onlar buraya dün sağ salim geldiler.
Arabalar birbiri ardına oraya vardılar.
Biz gece yarısı Londra'ya vardık.
Onlar çok kısa sürede geldi.
Onlar az önce vardılar.
Bütün bunlara rağmen bu hayvanlar kâr için canlı hayvan pazarlarına gönderiliyordu.
Zamanında vardın.
Tom yeni bir restoran açtı ama o ilk on iki ayda kar etmedi
Efsaneye göre, Norveçliler 400 gemi ile geldi ve kurtulanlar 24'te evlerine
Sadece birkaç dakika daha erken gelseydik Tom'u kurtarabilirdik.
Kârlarımızı yükseltmek için ne yapabiliriz?
Biz altıda istasyona vardık.
İngiltere'den bir hafta önce geldiler.
Tren giderken istasyona vardık.
Neredeyse kusursuz cinayetti: Biz, olay yerine geldik, bagajı açtık, adamı öldürdük ve izleri temizledik, ama biz cesedi gizlemeyi unuttuk.