Examples of using "облегчение" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir rahatlama.
Dünya varmış!
O bir rahatlama.
Gece herkes rahat bir nefes alıyor.
Ben rahatlamış hissediyorum.
Öyle rahatladım ki.
Ben rahatlamış hissettim.
Bu büyük bir rahatlama.
Tom rahatlamış hissetti.
ama artık özgür hissettiriyor
İlaç anında rahatlattı.
Bu büyük bir rahatlamaydı.
Sen derinden rahatlamış olmalısın.
Tom'un yüzü onun rahatlamasını gösterdi.
Tom Mary'yi gördüğü için rahatladı.
Gece gelince sıcaktan kurtulmak mümkün...
Haberi duyduğumda çok rahatladım.
Uçağım güvenle indiğinde rahatlamış hissettim.
Annesine kavuşmanın verdiği rahatlama... ...ve çok ihtiyaç duyduğu sütü.
Tom Mary'nin güvenli şekilde eve vardığını duyduğunda rahatladı.