Examples of using "пресс" in a sentence and their turkish translations:
Bir basın toplantısı düzenleyelim.
Bu sadece bir kağıt ağırlığı.
Başbakan yarın bir basın toplantısı düzenleyecek.
Tom elli mekik yaptı.
Bu kağıt ağırlığı dedeme aitti.
Tom her sabah 100 mekik çeker.
Tom her sabah kahvaltıdan önce 100 mekik çeker.
Sana yalvarıyorum. Beni güldürme. Dün çok fazla mekik çektim ve karın kaslarım ağrıyor.