Examples of using "превращают" in a sentence and their turkish translations:
1500'lü yıllardan beri, matematikçiler dünyayı düz bir düzeye çeviren
Gün içerisinde, mercanların içinde yaşayan algler güneş enerjisini yiyeceğe dönüştürür.
düşünün ki Kabeyi Hristiyanlar ele geçiriyor ve orayı kiliseye çeviriyorlar
Ağır bombardıman, yağmur ve kırık sulama kanallar savaş alanını bir denize dönüştürür