Examples of using "внутри" in a sentence and their turkish translations:
İçerde kal.
İçeride kal lütfen.
Ben içeride kaldım.
Onlar içeride.
İçerideki nedir?
İçeride kimse yok.
Biz içerideyiz.
Evde misin?
Tom içeridedir.
İçerisi karanlık.
İçerideyim.
Neresinde olduğu önemsiz. Sadece içinde bir yerde.
İçeride birisi var.
Tom hâlâ içeride.
Burada ne olduğunu biliyor musun?
Tom içerde sizi bekliyor.
İçindeki şeyleri görüyor musunuz?
İçinde ne vardı?
Baban içeride mi?
İçeride yer var.
Tom içerdeydi.
İçeri çok sıcak
O orada sessizdi.
Tom içeride değil.
Tom içeride bekledi.
İçeride kaldık.
- Onlar hâlâ içeride.
- Hâlâ içerideler.
Herkesi içeri al.
İçeride olacağım.
Hiç kimse içeride değildi.
İçeride kimse yok.
Tom içeride bekliyor.
Tom zaten içeride.
İçerisi çok sıcak.
Zaten içerideyiz.
İçeride bekledim.
Mağazanın içindeyim.
Tom evde gibi görünüyor.
Orada bir şey var mı?
Büyük kutunun içinde küçük bir kutu vardı.
Orada biri var mı?
Kutu içinde bir kutu vardı.
Bu madenin içi kapkaranlık.
Şaşkınlık verici bir durum.
güçlü kimyasal bağ yapıları olan
... bu serveti ülkenin içinde tuttular mı?
Kutunun içindeki neydi?
Mağaranın içi zifiri karanlık.
İçeride konuşabilir miyiz?
Hiç kimse orada değil.
Tom içeride.
Tom içerde mi?
İçeride biri var.
Arkadaşların orada.
Tom ve Mary içerideler.
Orada ne saklı?
Kutunun içindeki nedir?
İçeride boş hissediyorum.
Burada çok yer var.
Ben içeride bekliyor olacağım.
Tom muhtemelen evde olacak.
Tom içeride değildi.
Cerrah hastanın içinde bir şey unuttu.
Tom'un orada olduğunu biliyor muydun?
O kutunun içinde birçok kitap vardı.
Kutuyu açalım ve içinde ne olduğun bir bakalım.
Şu an eklem içine giriyoruz.
bu canlı atmosfer içindeki dünyalıları temellendiren şeyler.
ve bir sinek üzerine konduğunda yaprağın içerisinde
içeriye bombalar koysak
Orada çok gürültülüydü.
Burası soğuk.
Sanırım içeride kalsak iyi olur.
Tom ve Mary zaten içeride.
Damat düğün pastasının içinde saklandı.
Bir zamanlar bir ağacın içinde kayboldum.
Lahit içinde bir sürü altın vardı.
Evin içini görebilir miyim?
Kutuyu açmayın. İçinde bomba olabilir.
Poşet içinde dallanan birtakım tüpler mevcut
Onda olan şey hücrelerin içindeki sudur
içerisinde mozaikler mevcuttur ve birçok işlemeler
içeride bulunan işlemeler ince bir sıva ile kapatıldı
En tehlikeli canavar içindeki canavardır.
Bu kutunun içerisinde bir şey var.
Ben orada ne olduğunu bilmiyorum.
Biz orada ne olduğunu bilmiyoruz.
Orada olduğunu biliyorum.
Tom ve Mary hâlâ içeride.
Bunun hakkında içeride konuşabilir miyiz?
Bu kutu bir ton. İçinde ne var.
Bu kutunun dışı yeşildir ama içi kırmızıdır.
Duvar dış tarafta beyaz ve içeride yeşil.
Biz içerideyken sen de burada yolu gözle.
Kutuyu açalım ve içinde ne olduğunu görelim.
kapsül içindeki yüksek basınçla kapatıldı.
Şiddetli yağmur yağmaya başladı. Bundan dolayı, biz içeride oynadık.