Examples of using "посчастливилось" in a sentence and their turkish translations:
Burada olduğumuz için şanslıydık.
Yaralanmadan kaçmak için yeterince şanslıydım.
Tom iş bulduğu için şanslıydı.
O, sınavı geçtiği için şanslıydı.
Bir iş bulacak kadar şanslıydım.
Onun iyi bir karı bulmak için iyi şansı vardı.
O işe girmek için şanslıydım.
O, kaybettiği kitabı bulacak kadar şanslıydı.
Paris'te olacak kadar şanslıysanız, Boutique Napoleon'u şahsen ziyaret edebilirsiniz.
Sınavı geçmek için şanslıydı.
şanslıydık savaşı kazandık
Onun bir iş bulacak şansı vardı.