Examples of using "получишь" in a sentence and their turkish translations:
Ne kadar alacaksın?
Sen hak ettiğini alacaksın.
- Hak ettiğini alacaksın.
- Ne hak ediyorsanız alacaksınız.
- Ne görüyorsan onu alırsın.
- Ne görüyorsan o.
İstediğini almalısın.
İşi alacağını biliyorum.
Belki o işi alacaksın.
Onlar sana bir şey vermeyecek.
Bu tür sadakat alamazsın.
Doğru soruyu sormazsan doğru yanıtı alamazsın.
Risk almazsanız bir şey kazanamazsınız.
Bilirsin ki iyi bir karışımla çok sağlıklı bir diyetin olabilir.
Eğer savaş istiyorsanız, savaş alırsınız.
Aptalca bir soru sorarsan aptalca bir cevap alırsın.
Savaş istiyorsan, savaşacaksın.
Bu mektubu alır almaz bana cevap yaz.
Çalışmazsan, hiçbir şey elde edemezsin.
Doğum gününde çok hediye alacaksın.
Hiçbir şey almayacaksın.
Risk almazsanız bir şey kazanamazsınız. Cesur olmanız gerek.
Tabağındaki her şeyi ye yoksa herhangi bir tatlı almayacaksın.
Makale yayınlamazsan hiçbir yere varamazsın.
İyi bir kız gibi davranmazsan bir doğum günü hediyesi almazsın.
- O işe girersen kral sensin.
- O işe girersen paşalar gibi yaşarsın.
Paranı alacaksın.
Bu videoyu seveceğini umuyorum.
Tabağını üç dakika içinde bitirmezsen tatlı almayacaksın.
Umarım bir iş bulursun.
Tom'dan raporu geri aldığında bana bildir.
Biz burada iş giderlerini kısmak zorundayız. Sen hiç harcamaya başlamadan önce ne kadar kazandığına bakmayı duymadın mı?