Examples of using "поводу" in a sentence and their turkish translations:
O konuda ne yaptın?
Gördüğünüz gibi, anlaşmazlıkla ilgili şey
- Sonuçtan endişe ediyorum.
- Sonuç ile alakalı kaygı duyuyorum.
Neden bütün bu zahmete giriyorsun?
Ben sonuçla ilgili gergin hissediyorum.
Tom her şey hakkında şakalar yapar.
O konuda ne yapacaksın?
Onun hakkında ne yapmayı düşünüyorsun?
Bunun hakkında ne düşünüyorsun?
Benim bu konuda söyleyecek bir şeyim yok.
İncil bu konuda ne diyor?
Bu konuda beni rahatsız etmeyin.
- Tom Mary hakkında biraz endişe duymaktadır.
- Tom Mary hakkında biraz endişeli.
Tom, olanlar hakkında gerçekten kötü hissetti.
Bu meseleyle alakalı görüşün nedir?
Bununla alakalı olarak ne söyleyeceksin?
O konuda gerçekten endişeli değilim.
hastalar para konusunda endişelenmek zorunda değiller.
Yangının nedeni hakkında çok şüphe yoktur.
Olaydan duyduğu üzüntüyü ifade etti.
Tom'un onun hakkında söyleyecek bir şeyi yoktu.
Tom her zaman bir şey hakkında homurdanıyor.
Onun için endişe etmeyeceğim.
Konuyla ilgili fikirleriniz nelerdir?
Tom bu konuda mutlu değildi.
Bu konuda karışık duygularım var.
Ben öyle görmüyorum.
Modern sanat hakkında ne düşünüyosun?
Ben vergiler hakkındaki fikrinize katılıyorum.
Gelecekteki bir olay hakkında olumsuz bir beklentiye sahipsen
Doktor, babamın sağlığıyla ilgili endişelerimi giderdi.
Konu hakkında hiçbir şey söylememeyi en iyi buldum.
O mesele hakkında tartıştıklarında o, coşma eğilimindedir.
- Önemsiz şeyler için endişelenme.
- Önemsiz şeyler için endişelenmeyin.
Bu konuda bir şey yapacak mısın?
Onun hakkında ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Tom her zaman elbiselerim üzerinde yorum yapar.
- Onun hakkında ne söylemek zorundasın?
- Onun hakkında söyleyeceğin neyin var?
Onların, komutanları hakkında bazı şüpheleri vardı.
Ben program hakkında yöneticisi ile konuşmak istiyorum.
Gelecek hakkında nasıl o kadar iyimser olabilirsin?
Annem sınavın sonucu hakkında benden daha endişeli.
Menü hakkında herhangi bir sorunuz var mı?
Onlar para hakkında tartışıyorlardı.
Sağlığın hakkında bir doktora danışsan iyi olur.
Bunu bana yanıtla. Onu orada gördün mü?
Onun hakkında Tom'un söylemesi gerekenleri göreceğiz.
Ben kilom hakkında endişe duyuyorum.
Yeni plan hakkında seninle aynı düşüncede değilim.
- Bu plana bir itirazın var mı?
- İtirazın var mı bu plana?
- Var mı itirazın bu plana?
Ne olduğu hakkında seninle konuşmak istedim.
Tom hiç kimsenin Mary hakkında sorular sormasını istemiyor.
O, iş görüşmesine geç kalmıştı.
Lütfen oğlunuzun evliliğinde en içten tebriklerimizi kabul edin.
O konuda ne yapacaksın?
Tom Mary'nin giyinme tarzı hakkında basit bir şey söyledi.
Tom onun hakkında çok mutlu değil.
O soruyla ilgili düşüncesini vermedi.
Onun hakkında endişelenmeyi bırak.
Tom Mary'nin fikrini istedi.
Bu konuda yorum yapmaktan kaçınacağım.
Bay Jackson'ın verdiği ödev miktarı ile ilgili öğrencilerden gelen birçok şikâyetler olmaktadır.
Tom bu konuda ne yapabilir?
Bu konuda ne yapmak niyetinde?
Onun hakkında kimse bir şey söylemedi.
Ne olduğuna dair herhangi bir fikrin var mı?
Onun hakkında karışık duygularım var.
Tom onu tekrar tekrar söylemek zorunda değildi.
Tom sorunla ilgili yorum yapmayı reddetti.
Bunun hakkında ne düşündüğümü biliyorsun.
Kilon hakkında çok endişeleniyorsun.
Bu konuda fikrin nedir?
Seninle konuşmak istediğim bazı şeyler var.
- Onun hakkında ne düşünüyorsun?
- Onun hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Bu konuda ne düşünüyorsun?
- Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
- O konuda ne düşünüyorsun?
Hâlâ Tom ile olan ilişkiniz hakkında size sormak istediğim birçok sorum var.