Examples of using "но" in a sentence and their turkish translations:
Ama yine de
Fakat
fakat
Güven, ama kontrol et.
Ama kahve iyi değil.
Ama yoklar.
Bir kez daha düşünün.
Fakat nazar boncuğu
değiştirecek ama ne zaman?
Ya işletmeler?
Ama ben,
Ama neden?
Fakat ben dikkatliydim.
- Sağ olun, ben almayayım.
- Sağ ol, kalsın.
Ama bu doğru değil.
Ama sen orada değilsin.
Birini istiyorum ama bunu değil.
Üzgünüm ama hatalısın.
Denedim ama başarısız oldum.
- Sert olabilirim ama adilim.
- Kırıcı olabilirim ama adilim.
O fakir, ama dürüsttür.
Tom otoriter ama adil.
Kusura bakma ama hatalısın.
Üzgünüm ama meşgulüm.
Üzgünüm, ama bu imkansız.
At yaşlı ama sağlıklı.
Fakat biliyor musunuz?
Ancak benim yönelteceğim sorular,
Ancak bugünkü amacımız doğrultusunda
erkekten kadına yönelen bir şey gibi değil.
Ama gözyaşlarımın ötesinde
Ama neredeyse hemen,
Ama pala olmadan.
Ama gerçekten acı!
Ama yetki sizde.
ve herkese fikirleri yerine
Peki ya sonra?
ama onu buldum
ancak bunun sonunda,
ama oldukça zor.
Ama bir sorun var.
Ama bu iş riskli.
Aynı zamanda kaygan.
Fakat hava soğumaktadır.
Ama artık... İlk defa olarak...
Ama hepsi değil.
Ama bu gece değil.
güvenle öldürebilir.
ama zehir gibi.
ama bir muhafazakârdı.
diyeceğim ama hala daha
diyecem ama
Fakat kazı yaptıktan sonra
ama bir farkı var
neredeyse ama neredeyse
Fakat oraya girip
Ama fire vermeden
Fakat gerçekler bunlar
ama karıncalarda
ama arada uçurum var
fakat bir tanesi var ki
Nerdeyse ama nerdeyse
Ama onları korkutmak?
Ama o olmaksızın,
Ama çok da rahat olmayın,
- Güven iyidir, kontrol daha da iyidir.
- Güvenmek iyidir, ama kontrol etmek daha iyidir.
Ama bu doğru!
Fakat hayat kısa!
Ama sabun ekleyince...
Ama o şanslıydı.
Ama hayat zordur.
Fakat bu doğru.
Ama biz neredeyiz?
Fakat siz kimsiniz?
Tamam ama önce akşam yemeği yiyelim.
- Biz gideceğiz ama sen gelmeyeceksin.
- Biz gideceğiz ama sensiz.
Seni affedeceğim ama unutmayacağım.
Üzgünüm kapalıyız.
Üzgünüm ama gitmek zorundayım.
Ama onun bir işe ihtiyacı vardı.
- Ama o bunu neden yaptı?
- Ama o onu neden yaptı?
Bu iyi ama o daha iyi.
Israr etti ama hayır dedim.
O ısrar etti, ama ben hayır dedim.
Fena değilim. Ama biraz yorgunum.
Bir cümleye "ama" ile başlama.
Biz fakirdik, ama mutluyduk.
Ama o bunu neden yaptı?
Tom aptal ama o kadar aptal değil.
Üzgünüm ama oraya gidemezsin.
Hava güneşli ama su soğuk.
İstedim ama yapamadım.
Ben gitmek istedim ama hastalandım.
Fena değil, ama biraz yorgunum.
Ama onsuz devam ettik.
O, hasta hissediyordu fakat kısa sürede iyileşti.
Üzgünüm ama ayrılmanız gerekiyor.
- Tom çıktı, ama geri gelecek.
- Tom gitti, ama dönecek.