Examples of using "непременно" in a sentence and their turkish translations:
Kazanacağımızdan eminiz.
Tom kazanacağından emin.
O kesin gelecek.
Tom kesinlikle deneyecek.
Kesinlikle deneyeceğiz.
O kesinlikle geç kalacak.
Tom kazanmak zorunda.
Tom hatanı fark etmek zorunda.
Hava yarın daha da iyileşmek zorunda.
Seni mutlaka arayacağım.
Onlara söyleyeceğime emin olacağım.
Biz kesinlikle Tom'u davet edeceğiz.
Tom, Mary'nin kesinlikle kazanacağını söyledi.
bir şair olmanız gerekir.
Onun oğlu kesinlikle başaracak.
Ben kesinlikle Tom'la konuşacağım.
Tom'un geleceğinden emin ol.
Tom olmak zorunda mı?
Kesinlikle onlarla konuşacağım.
Kesinlikle onunla konuşacağım.
Kesinlikle onunla konuşacağım.
Tom onu yapmak zorunda.
Bunu pazartesiye kadar kesinlikle bitireceğim.
Sherlock Holmes kesinlikle seninle gurur duyardı.
Tom unutmaya zorunlu.
Lucy kesinlikle gelecek.
O neden ben olmak zorunda?
Tom'u kesinlikle görmeye çalışacağım.
„Sen de benden selam söyle!“ - „Baş üstüne.“
Yarın mutlaka geleceğim.
Mutlaka gelmelisin.
O buraya gelmek zorunda.
Sınavı geçmesi kesin gibi.
O kesinlikle sınavı geçecek.
Kısa sürede yeni adresini bana bildirdiğinden emin ol.
Tom'un başarıya ulaşacağı kesin.
Eğer Tom onu yaparsa, pişman olacağından emin.
Tom kesinlikle gelecektir.
Londra'ya varır varmaz bize iki satır yazmayı unutma.
O giriş sınavını geçmek zorunda.
Şimdi İtalya'da olduğuna göre mutlaka Napoli'yi görmelisin.
Bu keki gerçekten denemelisin.
Kendimize dayanmamız gerektiğini söylemek kötü bir şeydir.
O başaracağından emindir.
Çocukluğumu hatırlatılmadan önce bu köprüyü asla geçmem.
Bugün kesinlikle Tom ile görüşmeliyim.
Konunun o olduğundan nasıl emin olabiliyorsunuz?