Examples of using "победит" in a sentence and their turkish translations:
Kesinlikle Tom kazanacak.
Esperanto kazanacak.
Tom kazanacak.
Tom kazanacak.
O kazanacağından emin.
Hangi takım kazanır?
Tom kazanacağından emin.
Tom seni yenecek.
Kim kazanmalı?
Esparanto ne zaman kazanacak?
Tom kazanmayacak.
Nezaket her şeyi kazanacak!
Tom'un kazanacağını düşünüyor musun?
Kimin kazanacağını görelim.
Tom kazanacak.
Tom kazanacağını biliyordu.
Kim kazanacak?
O kazanacak.
Tom kazanacak mı?
Tom'un kazanacağını düşünüyor musun?
peki gerçekten Trump kazanabilecek mi?
Herkes onun kazanacağını umuyordu.
O, onun kazanacağını tahmin etti.
- Umarım ekibimiz kazanacak.
- Umarım takımımız kazanır.
Kimin kazanacağı benim için önemli değil.
Bence Sosyalist Parti kazanır.
Biz onun kazanacağını umuyorduk.
Tom Mary'nin kazanacağını biliyordu.
Bir sonraki seçimi kim kazanacak?
Bu sefer kim kazanacak?
Sanırım takımım kazanacak.
Tom sonunda kazanacak.
Tom, Mary'ye kazanacağını söyledi.
Tom Mary'nin kazanmasını bekliyor.
- Hangi takım kazanır?
- Hangi takım kazanacak?
O kazanacak gibi görünüyor.
Sanırım Tom kazanacak.
Tom'un kazanacağını umuyorum.
Hangi takımın kazanacağını düşünüyorsun?
- Bu sefer Bob'un kazanma olasılığı yüksek.
- Bu sefer Bob muhtemelen kazanacak.
Hiç kimse onun kazanmasını ummuyordu.
Hiç kimse onun kazanmasını beklemiyordu.
Tom kazanmayacak.
Kimin kazanacağını merak ediyorum.
Tom'un kazanacağından neredeyse eminim.
Tom, Mary'nin kazanamayacağını söyledi.
Tom kesinlikle kazanacak.
Tom kazanacak, değil mi?
İyilik en sonunda kötülüğe karşı üstün gelecek.
İyilik en sonunda kötülüğe karşı üstün gelecek.
İktidar partisi yaklaşan seçimi kazanacak gibi görünüyor.
Muhtemelen Tom kazanmayacak.
Çoğu uzman Brezilya'nın Şili'yi yeneceğini tahmin ediyor.
Sanırım kazanacak kişi Tom.
Kimin kazandığı Tom'un umurunda değil.
kendi durumunun sert gerçekleriyle yüzleşti.
Tom muhtemelen kazanmayacak.
Sence kim kazanacak?
Belki de Tom kazanacak.
Tom hiçbir şekilde seçimi kazanacağından emin değil.
Ben hâlâ Tom'un kazanacağını düşünüyorum.
Tom'un seçimi kazanacağı hakkında aklımda hiç şüphe yok.
Tom'un kazanacağını sanmıştım.
Tom'un kazanacağı şüpheli.
Tom büyük ihtimalle kazanacak.
Tom kazanacağını umuyordu.
Tom kazanacak eminim.
Tom kazanacağını söyledi.
Tom, Mary'nin kazanamayacağını bildiğini söyledi.
Tom asla kazanamayacak.
- Tom kazanacağına yemin etti.
- Tom, kazanacağına yemin etti.
Tom muhtemelen kazanmayacak.
Tom, Mary'nin kazanacağını söyledi ve o kazandı.
Tom'un kazanacağından şüpheliyim.
Tom'un kazanacağından emin misin?
Tom'un kazanmasını bekleme.
Eğer varsa, Tom'un seçimi kazanmasına dair küçük bir ümit var.
Dünya kupasını kim kazanacak?
- "Tom'un kazanacağını hiç düşünmemiştim." "Ben de."
- "Tom'un yeneceğini hiç düşünmemiştim." "Ben de."
- "Tom'un galip geleceğini hiç düşünmemiştim." "Ben de."
Tom kazanacağını biliyordu.
- Onun seçimi kazanması için herhangi bir olasılık var mı?
- Onun seçimi kazanması için herhangi bir ihtimal var mı?
Tom kazanmak zorunda.
Tom kazanacağından emin.
Hanginizin kazanacağını merak ediyorum.
Biri beni yenene kadar dövüşmeye devam edeceğim.
Tom'un kazanmasını bekliyorum.
Tom'un kazanacağını biliyorduk.
Tom'un kazanmasını bekledim.
Tom'un kazanacağını umuyorum.
Onun takımı muhtemelen kazanacak.
Onun kazanacağını umuyorduk.
Tom'un kazanacağını biliyordum.