Examples of using "непосредственно" in a sentence and their turkish translations:
direkt olarak etkilenecek.
O, doğrudan bana bildirecek.
Yani bizim kamera sistemimiz aslında bunu doğrudan görüyor.
fabrikatörlere geldi doğrudan doğruya fabrikatörleri eleştirdi
Kriz ülkemizi doğrudan etkiledi.
Kutsal hafta Paskalyadan tam bir hafta öncedir.
Biz hiç bire bir görüşmedik, sadece yazıştık.
abonelik tutarını doğrudan çocuğun banka hesabına iade edelim.
bu patlama 2 bin kilometre kare alanı doğrudan etkiledi
Mary tam yatmadan önce banyo yapmayı tercih ederken Tom sabahleyin duş almayı tercih eder.