Examples of using "научить" in a sentence and their turkish translations:
Bana öğretebilir misin?
Onu nasıl yapacağını sana öğretebilirim.
- Bana nasıl uçacağımı öğretebilir misin?
- Bana uçmayı öğretir misin?
Bunun nasıl yapılacağını size öğretebilirim.
Bana Portekizce öğretebilir misin?
Bana ne öğretebilirsin?
- Sana yüzmeyi öğretebilrim.
- Sana nasıl yüzüleceğini öğretebilirim.
Nasıl avlanılacağını sana öğretebilirim.
Sana yemek pişirmeyi öğretebilirim.
- Sana yazmayı öğretebilirim.
- Size yazmayı öğretebilirim.
- Nasıl yazılacağını sana öğretebilirim.
Nasıl çevrileceğini sana öğretebilirim.
Bana dövüşmeyi öğretebilir misin?
Bana nasıl hırsızlık yapılacağını öğretebilir misin?
Bana uçmayı öğretebilir misin?
Bana öğretebilir misin?
Nasıl çalınır bana öğretir misin?
Bana nasıl araba süreceğimi öğretebilir misin?
Bana öğretir misin?
Sana bir şey öğretmek istiyorum.
İstersen sana öğretebilirim.
Tom'un bana Fransızca öğretmesini istedim.
Nasıl ata binileceğini bana öğretebilir misin?
Onu nasıl yapacağımı bana öğretmelisin.
Sana vals yapmayı öğretebilirim.
Bize ne öğretebilirsiniz?
yahu gayet verimli bir şekilde ders anlatılabiliyor
Bana İngilizce öğretebilir misin?
Sana nasıl dans edileceğini öğretebilirim.
Sana nasıl satacağını öğretebilirim.
Sana ateş etmeyi öğretebilirim.
Sana nasıl dövüşeceğini öğretebilirim.
Nasıl oynayacağını sana öğretebilirim.
Nasıl dua edeceğini öğretebilirim.
Çocuklara kendilerini nasıl savunacaklarını öğretmemiz gerek.
Nasıl araba süreceğini sana öğretebilirim.
Sana şarkı söylemeyi öğretebilirim.
Bir akrebe nasıl düz yürüyeceğini öğretemezsin.
Tom bana nasıl yemek yapılacağını öğretmeye çalışıyor.
Felsefenin bize öğreteceği çok şey var.
Gaydanın nasıl çalınacağını bana öğretebilir misin?
Sana öğretebileceğim daha fazla hiçbir şey yok.
Bana nasıl araba kullanacağımı öğretir misiniz?
Onun bana Fransızca öğretmesini istedim.
Ondan bana Fransızca öğretmesini rica ettim.
Sana öğretebileceğim her şey budur.
ve amacı sadece sınıfımızın seviyesinde değil,
Erkek çocuklar terbiyeli olmak için eğitilebilirler.
Sana balık avlamayı öğretebilirim.
Sana bir şey öğretebilirim.
Bir pizzanın nasıl pişirileceğini sana öğretebilirim.
Hemşire sana onu nasıl yapacağını söyleyebilir.
Yaşlı bir köpeğe yeni hünerler öğretmek zor.
Ona araba sürmeyi öğretmeye çalıştım.
O şarkıyı çalmayı bana öğretebilir misin?
Keşke Tom'un sana araba sürmeyi öğretmesini istemeseydim.
Bana Fransızca öğretebilir misin?
bir durumda bulunduysanız
Bana satranç oynamayı öğretebilir misin?
Sana öğretmek istediğim çok şey var, Tom.
Tom bana Fransızca öğretmek istediğini söyledi.
Tom Mary'ye nasıl briç oynanacağını öğretmeye çalıştı.
Size bir şey öğreten kitap türünü okuyun.
Bana piyanoyu nasıl çalacağımı öğretir misin?
Nasıl satranç oynanılacağını bana öğretebilir misin?
Peki bu tür yerleşim yerlerinden ne öğrenebiliriz?
Çocukları nasıl seveceğini sana öğretebilirim.
O Bob'un ona kayak yapmayı öğretmesini rica etti.
Bana dilinizi öğretebilir misiniz?
Biz Tom'a temel problem çözme becerilerini öğretmeye çalışıyoruz.
Tom, Mary'den ona ukulele çalmayı öğretmesini rica etti.
İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin.
- Bana nasıl yüzeceğimi öğretebilir misin?
- Bana yüzmeyi öğretebilir misin?
Mark'ı ilk gördüğümde benden ona dans etmeyi öğretmemi istedi.
Küçük kız kardeşim ona nasıl kayak yapacağını öğretmemi istedi.
Bu makinenin nasıl çalıştırılacağını bana öğretmek zorundasın.
Bu kitap çocuklara okumayı öğretmek için tasarlanmıştır.
Kız kardeşim ona nasıl kayılacağını öğretmemi istedi.
İnsanlara ne öğrenmeye isteksiz olduklarını öğretmek zordur.
Cezaya başvurmadan çocuklara görgü öğretebilirsiniz.
Tom Mary'den Fransızcada bazı faydalı ifadeleri ona öğretmesini istedi.
Çocuklara gerçeği konuşmak öğretilmeli.
İhtiyacım olabilecek bazı Fransızca tabirleri bana öğretir misiniz?
Bana Fransızca öğretebilir misin?
Gelecek hakkında öğrenmek istiyorsan geçmişe bakmalısın diyorlar.Tarihin bize öğretecek çok şeyi var.