Examples of using "народа" in a sentence and their turkish translations:
Din insanların afyonudur.
İmparator, halkın birliğinin sembolüdür.
Kanak etnik grubu için inşa edildi.
Çok sayıda insan vardı.
İnsanların sesi Tanrının sesidir.
Birçok insan vardı.
Din kitlelerin afyonudur.
Dil yoksa ulus da yoktur.
İnsanların zorlukları bizim zorluklarımızdır.
Fadıl insanların güvenini kazandı.
Burada Tokyo'da çok fazla insan var.
Toplantıya çok az sayıda insan katıldı.
Cenaze merasiminde bir sürü insan vardı.
Bekleme salonunda bir sürü insan var.
Konserde çok insan vardı.
Partide bir sürü insan vardı.
Otobüste bir sürü insan vardı.
Odada çok kalabalıktı.
O, halkı için bir tanrıydı.
Bugün kalabalık.
Bu evde yaşayan birçok insan var.
Parkta bir sürü insan gördüm.
O kalabalıktı.
O sandalda pek çok kişi vardır.
Bu odada pek çok kişi var.
Konserde çok fazla kişi vardı.
- Bu restoran her zaman kalabalıktır.
- Bu restoran her zaman kalabalık.
Bu arazi halkım için kutsaldır.
Burası çok kalabalık.
Restoran çok kalabalıktı.
- Bu kadar çok insan olacağını ummuyordum.
- Bu kadar insan olacağını beklemiyordum.
Vatanseverler kendi milletinin haklarını savundu.
Kimse herkesin önünde alay edilmekten hoşlanmaz.
Bütün geçen hafta boyunca burası kalabalıktı.
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!
- İngilizce iki ülkeyi birbirinden ayıran bir dildir.
- İngilizce iki ulusu ayıran bir dildir.
- Parkta bir sürü kişi var.
- Parkta çok insan var.
Bugün burada bir sürü insan var.
Orada bir sürü insan vardı.
Konserde umduğumuzdan daha büyük bir kalabalık vardı.
Beklediğimizden daha fazla insan partiye geldi.
Parkta çok fazla kişi var.
Bu kadar çok insanın burada olmasını beklemiyordum.
Bir hükümet ideolojiler mi sunmak zorunda? Daha doğrusu insanların çıkarlarına mı hizmet etmek zorunda?
Yazın çok sayıda kişi burada yüzer.
Sahilde bir sürü insan vardı.
Her yerde kalabalık olacak.
Otobüs son derece kalabalıktı.
Bir sürü insan tanıyorum.
Diğer odada çok kişinin olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Japonya anayasasına göre imparator, Japon devletinin ve Japon halkının birliğinin sembolüdür.
Beklediğimizden daha fazla insan geldi.
Orada pek insan olmaz.
Ben pek çok kişinin konserime geleceğini hayal bile etmedim.
Bu odada çok fazla kişi var.
Odada çok fazla insan vardı.
Sahilde aşırı fazla insan vardı.
Dün toplantıda oldukça az sayıda kişi vardı.
Parkta bir sürü insan vardı.
Tom birçok insanla konuştu.
1953 yılında, Sir Edmund Hillary ile Tenzing Norgay Sherpa, Everest'in zirvesine ayak basan ilk insanlar oldular.
O zaman senin halkını koruyan büyük önder Mikail görünecek. Ulusun oluşumundan beri hiç görülmemiş bir sıkıntı dönemi olacak. Buradaki halkın – adı kitapta yazılı olanlar – kurtulacak.
Bundan sonra gökte büyük bir kalabalığın sesini andıran yüksek bir ses işittim. “Haleluya” diyorlardı. “Kurtarış, yücelik ve güç Tanrımız'a özgüdür.
“Başkaldırıyı ortadan kaldırmak, günaha son vermek, suçu bağışlatmak, sonsuza dek kalıcı doğruluğu sağlamak, görüm ve peygamberliği mühürlemek, En Kutsal'ı meshetmek için senin halkına ve kutsal kentine yetmiş hafta kadar zaman saptanmıştır.