Examples of using "многое" in a sentence and their turkish translations:
Birçok şey farklı olacak.
- Birçok şey değişti.
- Köprünün altından çok sular aktı.
Köprünün altından çok sular aktı.
Biz bir sürü değişiklik yaptık.
ve buna benzer daha bir sürü haberler vardı
Bu birçok şeyi açıklıyor.
- O bir sürü şey kaybetti.
- Çok şey kaybetti.
Onlar çok şey kaybetti.
Çok önem taşıyor.
Birçok şey gördüm.
Çok özledim.
Ben çok şey hatırlıyorum.
Biz bir sürü şey başardık.
Birçok şeyi tartıştık.
Risk altında olan çok şey var.
Senin hakkında çok şey öğrendim.
Sizin hakkınızda çok şey biliyoruz.
Tom'un sana söyleyecek çok şeyi var.
Bunun aydınlatıcı olduğunu düşünüyorum.
Bir sürü değişime ihtiyacımız var.
Daha yapılacak çok iş var.
Onun yapacak çok şeyi var.
Öğrenilecek çok şey var.
Söyleyecek çok şeyim var.
Tartışacak çok şeyimiz var.
Ondan sonra işler değişti.
Birçok şeyin düzeltilmeye ihtiyacı var.
Çok şey tehlikede.
Artık birçok şeyi anlıyorum.
Tom birçok şeyi doğru yaptı.
Bir sürü değişiklik yapmam gerekiyor.
Tom'un hoşlanmadığı pek çok şey var.
Risk çok büyük.
Yunan kültürü hakkında birçok şey öğrendim.
Seninle görüşmek istediğim birçok şey var.
Son elli yılda çok şey değişti.
- Bu hafta çok uğraştım.
- Bu hafta çok yaptım.
Senin hakkında çok şey biliyorum.
"Yapacak çok şeyimiz var." "Mesela?"
O, yoksul insanlar için pek çok şey yaptı.
Tom hakkında çok şey öğrendim.
Avustralya hakkında çok şey öğrendim.
Boston hakkında çok şey öğrendim.
Tom hakkında çok şey öğrendim.
Tom birçok şeyi anlamama yardım etti.
Bir yıl içinde çok şey olabilir.
Bir ay içinde çok şey olabilir.
Kelebekler hakkında çok fazla şey biliyor.
Onun hakkında çok şey öğrendim.
Çok şey tehlikede.
Tom Mary hakkında çok şey bilir.
O zamandan beri çok şey değişti.
Onlar hakkında çok şey öğrendim.
Onun hakkında çok şey öğrendim.
Onunla ilgili çok şey öğrendim.
Birlikte çok yaşadık.
O benim için çok şey ifade ediyor.
Bu senin hakkında çok şey söylüyor.
Teklif edecek çok şeyim olduğunu düşünüyorum.
Sana söyleyecek çok şeyim var.
Tom hakkında çok şey biliyor musun?
Tom'un Mary'ye söyleyecek çok şeyi var.
Tom'a Mary'yi hatırlatan çok şey vardı.
Biz Tom'dan çok şey öğrendik.
Hala yapılacak çok daha fazla şey var.
Hâlâ tartışacak başka bir sürü şeylerimiz var.
Müzik hakkında çok şey biliyorum.
Ben yokken çok şey değişmişti.
Pek çok şey değişti.
Bugün yapacak oldukça çok şeyim var.
Bu hafta sonu çok şey öğrendim.
Çok şey öğreniyorum.
Tom'u izleyerek çok şey öğrendim.
Bu yer hakkında çok şey duyduk.
Tom hakkında bilmediğim çok şey vardı.
Çok şey öğrendim.
Üç saat içinde birçok şey olabilir.
O, diğerlerine yardım etmek için çok şey yapıyor.
Bu öğleden sonra yapacak çok işim var.
Kadınlar hakkında öğreneceğin çok şeyin var.
Son beş yıl içinde çok şey değişti.
Tom için zaten çok şey yaptık.
Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim.
Tom kesinlikle Mary hakkında çok şey bilir.
Düşünecek çok şeyimiz var.
Birbirimize teklif edeceğimiz çok şeyimiz var.
Biz çok şey öğrendik.
Şirket için çok şey yaptı.
Tabii ki bunların çoğu şaka yollu ama
Bu fotoğrafı yaratmak bilincimi açtı.
Yaşlı adam hayat hakkında birçok konuda deneyimli ve bilgili.
Hâlâ ilişkiler hakkında öğrenecek çok şeyin var.
Tom gına geldi.