Examples of using "мечтала" in a sentence and their turkish translations:
Benim hayalim aktris olmaktı.
Bir hemşire olduğunu hayal etti.
O bir aile kurmayı hayal ediyordu.
O bir balerin olmayı hayal etti.
- Bir manken olmanın hayalini kurardım.
- Bir model olmanın hayalini görürdüm.
Hayalim bir savaş muhabiri olmaktı
Bir balerin olmanın hayalini kurardım.
Ben hep Avustralya'ya gitmeyi hayal ettim.
Mary evlenme hakkında hayal kurardı.
Mary her zaman uzun boylu, esmer ve yakışıklı bir adama kavuşmanın hayalini kurdu.
O, çocukluğumdan beri benim hayalim.
Bir astronot olmanın hayalini kurardım.
Mary bir gün bir prensle karşılaşacağını ve onların evleneceklerini hayal etti.
Ben sadece hayal kuruyordum.
Fare keyifle güneşleniyorken, gözlerini kapattı ve şöyle leziz mi leziz bir parça peynir hayal etti.
Mary rüya görüyordu.
Kimi hayal ediyordun?
Ne hakkında rüya görüyordun?
Rüya görüyordum.
Ben okuldayken, pilot olmayı hayal ederdim.
Sizin evleneceğinizi asla hayal edemezdim.