Examples of using "семью" in a sentence and their turkish translations:
Ailenin şerefini beş paralık ettin.
Bir aileye sahip olmak mükemmel.
Tom ailesini terk etti.
ne anlamlı bir kariyer yapabilir
Ailesini doyurma vakti geldi.
Karısını ve çocuklarını terk etti.
- Bir ailenin olması güzel şey.
- Bir aileye sahip olmak ne kadar da güzel.
Bir aile istiyorum.
Tom ailesini terk etti.
Ailemi rahat bırak!
Biz büyük bir aileye sahip olmak istiyoruz.
Ailemizi rezil ettin.
- Sen bir aile istediğini söyledin.
- Aile istediğini söyledin.
Aileyi tanıyor musun?
O, ailesine utanç getirdi.
Ben bir aile kurmak istiyorum.
Ailemi seviyorum.
Onun destekleyecek bir ailesi var.
O bir aile kurmayı hayal ediyordu.
Ben tüm ailemi kaybettim.
Tom ailesini tanıttı.
Ailemden nefret ediyorum.
Senin görevin aileni desteklemektir.
Onun ailesini tanıyorum.
Büyük bir aile istedim.
Aileni birlikte getirdin mi?
O, parasını ailesini, arkadaşlarını kaybetti.
Şehirdeki herkes aileni bilir.
Tom karısını ve ailesini terk etti.
Ailemi çok seviyorum.
Cezayir'in yedi tane ülkeyle sınırları vardır.
Aileme bakabiliyorum.
Ailemi yalnız bırak.
Ailemi yalnız bırak.
İnsan ailesini korumak zorundadır.
Büyük bir aileye bakmak zorundayım.
- Ailemi görmem gerekiyor.
- Ailemi görmeliyim.
Aileye hoş geldin, Mina!
Geçimini sağlayacak büyük bir ailem var.
Aileni korumak zorundasın.
Tom büyük bir aile istiyor.
- O, parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.
- Parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.
Tom onun ailesini çok sevdi.
Tom kendi ailesini korumak istedi.
Aileme bakmak için çok çalıştım.
Ailesini görmek için sabırsızlanıyordu.
Bakacak büyük bir ailesi vardı.
Senin görevin aileni desteklemektir.
Ben ailen için dua edeceğim.
Davranışıyla bütün ailesini utandırdı.
Aileme dönmek istiyorum.
Ailemi buraya getirmek istiyorum.
O savunur ve ailesini korur.
Tom'un evlenme kararı ailesini şaşırttı.
Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.
Tom ailesini hayvanat bahçesine götürdü.
- Her sene ailemi başkente getiririm.
- Her yıl ailemi başkente getiririm.
O, ailesini terk etti ve Tahiti'de yaşamaya gitti.
Lütfen yedi ile sekiz arasında beni arayın.
Ailesi için yiyecek ve giyecek temin etti.
Aileni Almanya'ya getirmek istiyor musun?
Tom ailesini terk etti ve Boston'a taşındı.
Seni ve aileni görmeye can atıyorum.
Birisi aile için sorumluluk almak zorunda.
(Senin) Davranışların ailemizin üzerine kara leke getirdi.
Ben akşam yemeğini saat yedi ve sekiz arasında yerim.
O, büyük bir aileyi geçindirmek için çok çalıştı.
Ailemi yalnız bırakmanı istiyorum.
İsteklerine ulaşacaklarına inanmadıkları için
Ailemi ziyaret etmek için birkaç gün izin alabilir miyim?
O, büyük ailesini geçindirmek için sıkı çalışıyor.
Küçük bir maaşla büyük bir aileyi geçindirmesi gerekiyor.
Onun geliri büyük ailesini geçindiremeyecek kadar çok küçüktü.
O, ailesini destekler.
- Altı, yediden önce gelir.
- Yediden önce altı gelir.
Tom bir aileye bakmak için yeterli para kazanmıyor.
Ailemi her şeyden fazla seviyorum.
Ailemi beslemek için yeterli yiyecek almaya zar zor gücüm yetiyor.
Altı ve yedi arasında başlamalısın.
O, aileyi uyandırmamak için sessizce geldi.
- Onun ailesini tanıyorum.
- Onun ailesini biliyorum.
O, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışır.
Akşam yemeğini genellikle akşam 7 ve 8 arasında yerim.
Tom parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.
Büyükannem on çocuk büyüttü.
Tom'un ailesini tanıyorum.
Tom babası ailesini terk etti.
- Ben sadece ailemi beslemek için yeterli para kazanmak istiyorum.
- Sadece ailemi geçindirmeye yetecek kadar para kazanmak istiyorum.
O, finansal açıdan sadece kendini değil ailesini de mahvetti.
Tom'un büyük ailesini desteklemek için yeterli para kazanması kolay değildi.
2013 yılından beri ailemi görmedim.
- Savaşta tüm aileni kaybetmenin nasıl olduğunu bilmiyorsun.
- Savaşta tüm aileni yitirmenin nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun.
Evlendiler, çoluk çocuk sahibi oldular ve hayatları boyunca mutlu yaşadılar.
Böylesine büyük bir aileye bakmak zorunda olacağımı asla düşünmemiştim.
Ailemi gördüğümden beri uzun zaman oldu.