Examples of using "затянуть" in a sentence and their turkish translations:
Düğümü sıkmalısın.
Bu civatayı sıkmak zorundayım.
Küçük işletmeler ayakta kalmak için kemerlerini sıkacaklar.
Tom sanki müzakereleri yavaşlatmaya çalışıyor gibi görünüyor.
Şimdi yapman gereken tek şey vidayı sıkmak ve Bob senin amcandır.