Examples of using "пояса" in a sentence and their turkish translations:
O düşük bir rüzgar.
Su bele kadar.
Tom belden yukarısı çıplak.
Su belime kadar geldi.
O beline kadar çıplaktı.
Mary'nin beline kadar saçları var.
Tom belinin çevresine kazağını bağladı.
Küçük işletmeler ayakta kalmak için kemerlerini sıkacaklar.
Onun bekaret kemeri havaalanındaki metal detektörünü harekete geçirdi.