Examples of using "забит" in a sentence and their turkish translations:
Burnum tıkalı.
Plaj turistlerle doluydu.
Tom'un pazartesi günleri bütün gün toplantıları var.
Otobüs çok kalabalıktı. Keşke bir taksiye binseydim.
Otobüs tam kapasite doluydu.
Tren o kadar doluydu ki tüm gezi boyunca ayakta kalmak zorunda kaldım.
Konser alanı o kadar geniş bir seyirci kitlesiyle doluydu ki, ayakta duracak yer bile yoktu.
Benim sabit disk neredeyse dolu.
Tren tıka basa doluydu.