Examples of using "взял" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir gün izinli.
Tom ne aldı?
Onu kim aldı?
Bir günlük izin aldım.
O bir hafta izin aldı.
Onu muhtemelen Tom almıştır.
Onu kimin aldığını merak ediyorum.
Asistan parayı aldı.
O bir gün izin aldı.
Parayı kim aldı?
Tom bir taksi tuttu.
- Mark kitabı götürdü.
- Mark kitabı aldı.
Tom her şeyi aldı.
Tom parayı aldı.
Parayı aldım.
Ne aldın?
Bir taksi tuttum.
İşten bir gün izin aldım.
Tom, Mary'nin parasını aldı.
- Tom'a telefonu almasını söyle.
- Tom'a telefon açmasını söyle.
- Tom'a telefonu açmasını söyle.
Tom uzaktan kumandayı aldı.
Tom Mary'yi yanında götürdü.
O, raftan bir kitap aldı.
El çantamı kim aldı?
Taksi iki yolcu aldı.
Tom bugün izin alıyor.
Tom bir snowboard kiraladı.
Tom bir çift buz pateni kiraladı.
O kitabını aldı.
Çocuğumu aldım.
Tom'un arabasını ödünç aldım.
Tom kendine bir bira daha aldı.
Bir şey aldın mı?
Hiçbir şey almadım.
Tom herhangi bir şey aldı mı?
Bir şemsiye alsan iyi olur.
Tom bir şey aldı.
Tom bir içki daha aldı.
Tom paramı aldı.
Tom anahtarlarımı aldı.
Tom bir araba kiraladı.
Tom arabamı aldı.
- Kendime yiyecek bir şey aldım.
- Kendime yiyecek bir şeyler aldım.
Onları kim işe aldı?
Onu kim işe aldı?
O beni işe aldı.
Tom beni işe aldı.
Tom istediğini aldı.
Bir şemsiye getirdiğini umuyorum.
Hangi kitapları aldın?
Bir araba ödünç aldım.
Tom birincilik ödülünü aldı.
Bir parça tebeşir aldı.
Tom paranın yarısını aldı.
Tom sırt çantasını tuttu.
Anahtarlarımı kim aldı?
Yanlışlıkla senin şemsiyeni aldım.
Mark şeylerini aldı ve gitti.
Gitar alıp çalmaya başladı.
O, söylediği her şeyi geri aldı.
Onu aldın mı?
Bir ceket bile getirmedim.
- Tom iş yerine oğlunu getirdi.
- Tom işe oğlunu da götürdü.
Tom duygularını kontrol altına aldı.
Mikrofonu eline alıyor ve şunu diyor:
Adam çocuğu elinden tuttu.
Adam kolumu tuttu.
O beni elimden tuttu.
O, istasyona gitmek için bir taksiye bindi.
O bizi hayvanat bahçesine götürdü.
O onu eliyle götürdü.
İki fincan kahve içtim.
Ona bir fincan kahve götürdüm.
O, giderlerin sorumluluğunu üslendi.
Oraya zamanında varmak için bir taksiye bindi.
O şeker yerine bal aldı.
O, Tom'u bir balıkçılık gezisine götürdü.
Tom bütün eşyamı götürdü.
Tom Mary'yi yanında götürdü.
Tom istasyona gitmek için bir taksiye bindi.
Tom raftan bir kitap indirdi.
Neden işten bir gün izin almıyorsun?
O, raftan bir kitap aldı.
Yanlışlıkla onun şemsiyesini aldım.
- O intikam aldı.
- İntikam aldı.
Birisi şemsiyemi aldı.
Bu bilgiyi nereden aldın?
O fikri Tom'a ne verdi?
Tom ağzına bir termometre koydu.
İstasyona taksi ile gittim.
Küçük kızı elinden tuttum.
O, hastaneye gitmek için bir taksiye bindi.
Suçu üstlendin.
Tom üç gün izin aldı.
Bu anahtarı nereden aldın?
İki şişe süt aldım.
Tom durumun kontrolünü eline aldı.