Examples of using "длиннее" in a sentence and their turkish translations:
Günler gittikçe uzuyor.
Gün gittikçe uzuyor.
Günler uzuyor.
Günler yazın daha uzundur.
Yaz boyunca günler daha uzun sürer.
Baharda günler uzar.
Gündüzler gecelerden daha uzundur.
Liste uzamaya devam ediyor.
Bu köprü, o köprünün uzunluğunun iki katıdır.
Venüsteki bir gün, Venüsteki bir yıldan biraz daha uzundur.
Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.
Sonbahar yaklaştıkça gece daha da uzun olur.
A, B'nin 5 katı kadar uzundur.
Bir Venüs günü, bir Venüs yılından daha uzundur.
Film olmasını beklediğimden daha uzundu.
Sami videolarını biraz daha uzun yaptı.
Nil dünyadaki diğer herhangi bir nehirden daha uzundur.
- Yeni tünel eskisinin iki katı uzunluğunda.
- Yeni tünel eskisinin iki katı kadar uzun.
Tom'un John'unkinden daha uzun sakalı var.
- Saçlarım Jane'inkinden daha uzun.
- Saçım Jane'inkinden daha uzun.
Dünyadaki hiçbir nehir Nil kadar uzun değildir.
Tom'un sahip olduklarından daha uzun bacaklarım var.
Senin saçın benimkinden daha uzun.
Tom'un saçı Mary'ninkinden daha uzun.
Senden daha uzun bacaklarım var.
Ondan daha uzun bacaklarım var.
Ondan daha uzun bacaklarım var.
Bu, dünyadaki herhangi bir köprüden daha uzundur.
Bu nehir ondan üç kez daha uzun.
Tilkinin kuyruğu tavşanınkinden uzundur.
Bir tavşanın kulakları bir tilkininkinden daha uzundur.
Tom, Mary'den daha uzun bacaklara sahip.
İlkbahar geldiği zaman günler gün be gün uzar.
Gezegenin engin alanları donmaya başlıyor. Her gece daha da uzun sürüyor.
Shinano Japonya'daki başka herhangi bir nehirden daha uzundur.
Cümle yeniden yazılınca uzadı.
Hangisi daha uzun, bu kalem mi yoksa o mu?
ve yaşayacağımızdan daha uzun bir yaşamı tanımamızı gerektiriyor.
Harry Potter serisinin İncil'den daha uzun olduğunu düşünüyorum.
Bir kadının saçı uzun, diliyse daha da uzundur.
Sanırım onlar en azından iki kat daha uzun olmalı.
Bu genç insanlardan bazıları benimkinin iki katı kadar uzun bacaklara sahipler.