Examples of using "двигаться" in a sentence and their turkish translations:
Sana hareket etmemeni söylemiştim.
En iyisi devam etmek.
Hadi ileri gidelim.
Kimse kımıldamasın!
Taşınman gerekiyor.
Onlar hızlı hareket etmek zorunda kalacaktı.
Daha hızlı hareket edemez misin?
Enerji devam edebilmemiz için gerekli,
Ya zorlayacağız ve bunu yapacağız.
gelişmeyi bırakırsınız.
uçak tam hareket etmek üzereyken
Şimdi biraz ilerleyelim
Hızlı hareket etmek zorundasın.
Devam edebilir miyiz?
Polis! Kimse kıpırdamasın!
Ben zar zor hareket edebiliyorum.
- Hareket ettirmek acı veriyor.
- Hareket ettirince acıyor.
Hareket etmeye devam etmem gerekiyor.
Tom hareket edemiyor.
- Hareket etmeyeceğim.
- Taşınmayacağım.
- Tom neredeyse hareket edemiyor.
- Tom neredeyse kıpırdayamıyor.
- Tom neredeyse kımıldayamıyor.
Sen taşınmak zorundasın.
Önemli olan devam etmek.
Ya zorlayacağız ve bunu yapacağız
Kendinizi adayacak ve kendinizden emin bir şekilde sürekli ileri gideceksiniz.
Çok hızlı şekilde hareket etmek zorundayız.
Tom hareket edemeyecek kadar çok cılız.
Çok dikkatli hareket ettirmeliyiz.
Tamam, o yöne doğru gitmeye devam edeceğiz.
Acele etsek iyi olur.
size esenlik yönünde hareket etmeyi aşılamak için,
Şöyle ki bu ufaklıklar istediklerinde çok hızlı olabiliyorlar.
Aile yoluna devam edip su bulmalı.
Daha az yemek yiyip daha fazla egzersiz yapman gerekir.
uçağa bindiler uçak hareket etmek üzereyken
Kişi sadece zamanda ileri ve geri ilerleyebilir
İlerlemeye devam etmeliyiz.
Tom taşınmak istemiyor.
- Kımıldama!
- Olduğun yerde kal!
Benim bacağım kırık. Hareket ettiremiyorum.
Tom hareket edemiyor.
Ama kibar olma gereği hissediyorlar ve bu yüzden ilerleyemiyorlardı.
tabak hareket etmeye başlar. Bir tane daha koyalım bundan
Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
Sadece devam edelim.
Hiçbir şey vakum içindeki ışık hızından daha hızlı seyahat edemez.
Hayat bisiklet sürmek gibidir. Dengede kalmak için hareket etmeye devam etmelisin.
ve bunun yerine büyük inovasyona geçersiniz.
Bu karar sizin. Hangi yön bulma metodu bizi doğru tarafa yönlendirecek?
Çoğu zaman bu tarantulaları hareket ettirmenin yolu nazikçe üzerine doğru üflemektir.
Benim hareket etmemden çok daha hızlı saldırabilirler.
Peşinde yavrularla kolay olmuyor. Genç erkek daha çok oyun peşinde gibi.
Evet, suyum bu kadar azalmışken oraya gidecek olmak beni geriyor.
İleriye, daha ileriye gittim ve gittikçe fark ettim ki
Ciddi bir hastalıktan dolayı, o birçok insanın yapabildiği gibi vücudunu hareket ettiremiyor.
- Bacağımın kırık olduğunu düşünüyorum. Hareket ettiremiyorum.
- Bacağımın kırık olduğunu düşünüyorum. Hareket edemiyorum.
Çanta taşıyamayacağım kadar çok ağırdı.
Ama çok oyalanmasa iyi eder. Sürüsü, sabah trafiği başlamadan kasabadan ayrılmalı.
Egzersiz, bir köpek için hayatidir.
Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.
o zaman nasıl oluyorda hepsi aynı aynı anda hareket edebiliyor?
O kadar yorgunum ki zar zor hareket edebiliyorum.
Başarılı olmayı istiyor gibi görünmüyor.
Panzehiri güvenli şekilde almak için doğuya gitmeli ve hızlıca ilerlemeliyiz.
Hareket etmemeleri gerektiğini onlara söyledim.
Ayaklarımızı sıcak tutmak için ayaklarımızı yer değiştirmek ve hareket ettirmeye devam etmek zorunda kaldık.
Herhangi birinin bu kadar hızlı hareket edebileceğini bilmiyordum.