Examples of using "выбраться" in a sentence and their turkish translations:
Buradan çıkmaya çalışıyorum.
Bize buradan nasıl çıkacağımızı söyle.
- Bu yerden çıkmam gerekiyor.
- Bu yerden çıkmalıyım.
- Buradan çıkmak istiyorum.
- Buradan çıkmak istiyoruz.
Biz oradan çıkmak istedik.
Buradan çıkmayı istiyor musun yoksa istemiyor musun?
- Şehirden çıkmam gerekiyor.
- Şehirden çıkmalıyım.
Sadece buradan çıkmaya çalışıyorum.
Keşke buradan çıkabilsem.
Ben buradan çıkmak istiyorum.
Buradan nasıl çıkacağız?
Ne zaman buradan çıkabilirim?
Ben şehir dışına çıkmak istiyorum.
Buradan dışarı çıkamıyorum.
Tom Boston'dan çıkmak istedi.
Buradan mümkün olduğunca çabuk çıkmak istiyorum.
Bu yol, buradan çıkmak için en iyi şansım olacak.
Buradan çıkmak için en hızlı yol hangisi?
Buradan çıkmanın bir yolunu bulmam lazım.
Soğuk sabahlarda yataktan çıkmak zordur.
Buradan dışarı çıkmama yardım etmeni istiyorum.
Geri tırmanmanın, o kadar da kolay olacağını sanmıyorum.
ve Kamboçyalı ailelerin fakirlikten kurtulmasına uğraşıyoruz.
Buradan mümkün olduğu kadar çabuk çıkmalıyız.
En kısa sürede buradan çıkmak istiyoruz.
Kontrolümdeki karanlık dünyamdan çıkacaktım
peki bu madenden çıkmak için hangi yolu kullanmalıyız?
Buradan canlı çıkmak istiyorsan, beni izle.
Buradan canlı çıkmak istiyorsan beni dinle.
Buradan çıkmak istiyorum.
Yanan binadan kaçabilen tek kişisin.
Bu sabah yataktan çıkmam zordu.
Tom oradan çıkmalı.
Buradan çıkmak ister misin?
Hemen çıkıp yardım çağırmanız gerekir.
Aslan kafesinden dışarı çıkmak için mücadele etti.
Biri bizi görmeden önce buradan çıkmak istiyorum.
Tom onu kaçıranların kilitli tuttuğu odadan kaçmayı başardı.
O zaman buradan şunu çıkarabiliriz mesafe arttıkça zaman bükülür
Durum zordu ama Liisa, Markku'nun sıkıntıdan kurtulmasına yardımcı oldu.
- Boston'dan çıkmam gerekiyor.
- Boston'dan çıkmalıyım.
Onun iyi bir seçilme şansı var.
Tom görülmeden yurdun dışına çıkamadı.
Bu adadan çıkmalıyım.
Buradan çıkmalıyım.
Bu şehirden gitmek istiyorum.