Examples of using "виски" in a sentence and their turkish translations:
Viski içer misin?
O viski satıyor.
Viski korkunçtu.
Viski nasıl yapılır?
- Tom şakaklarını ovdu.
- Tom şakaklarını ovaladı.
O biraz viski içti.
O viski çok kuvvetli.
- Bu viskiyi nasıl buluyorsun?
- Nasıl, bu viskiyi beğeniyor musun?
Bu viski fazla güçlü.
Tom şakaklarına masaj yaptı.
Lavabonun üstünde birkaç viski şişesi var.
Tom parmaklarıyla şakaklarıma masaj yaptı.
Tom kendine bir bardak viski doldurdu.
Tom kendine biraz viski doldurdu.
Bir şişe viskim var.
Viski çayla çok iyi gider.
Üstüme bir bardak viski döktüm.
Bu şişede biraz viski var.
Tom bana biraz viski verdi.
Tom, Mary'nin viskisinden biraz içti.
Jack Daniel's bir Tennessee viskisidir.
Tom Mary'nin hastane odasına bir şişe viski kaçırdı
O bira bile içmez, bırak viskiyi.
Tom sarhoş olmadan bütün bir şişe viskiyi içebileceğini söylüyor.
Tom bir elinde bir bardak viski ve diğerinde de bir sigara tutuyordu.
- İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
- Eğer İskoçya'dan gelmiyorsa ve en az on iki yıl eskitilmediyse o zaman o, viski değildir.