Translation of "взрыв" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "взрыв" in a sentence and their turkish translations:

- Я видел взрыв.
- Я увидел взрыв.
- Я видела взрыв.
- Я увидела взрыв.

Bir patlama gördüm.

- Раздался большой взрыв.
- Был большой взрыв.

Büyük bir patlama vardı.

взрыв сзади

patlamanın olduğu, arkasından

Был взрыв.

Bir patlama vardı.

- Я услышал громкий взрыв.
- Я слышал громкий взрыв.

Yüksek sesli bir patlama duydum.

напоминал ядерный взрыв

nükleer bir patlamayı andırıyordu

Я слышал взрыв.

Bir patlama duydum.

Был сильный взрыв.

Gürültülü bir patlama vardı.

Взрыв уничтожил всё.

- Patlama her şeyi yok etti.
- Patlama her şeyi tahrip etti.

Прозвучало будто взрыв.

O bir patlama gibi ses çıkardı.

Это был взрыв?

O bir patlama mıydı?

Взрыв напугал сельских жителей.

Patlama köylüleri korkuttu.

Взрыв потряс всё здание.

Patlama bütün binayı salladı.

В лаборатории был взрыв.

Laboratuvarda bir patlama vardı.

Это был большой взрыв.

O büyük bir patlamaydı.

Мы услышали громкий взрыв.

Biz gürültülü bir patlama duyduk.

Что вызвало такой большой взрыв?

bu denli büyük bir patlamaya sebep olan şey neydi?

Взрыв популяции - это серьёзная проблема.

Nüfus patlaması, ciddi bir sorundur

Внезапно тишину прервал громкий взрыв.

Aniden, sessizlik gürültülü bir patlamayla bozuldu.

Это люди, которые видели взрыв.

Bunlar patlamayı gören kişiler.

Мощный взрыв произошёл в Тяньцзине.

Tianjin'de büyük bir patlama meydana geldi.

Большой взрыв убил шесть человек.

Büyük patlamada altı kişi öldü.

Мне показалось, я слышал взрыв.

Bir patlama duyduğumu sandım.

- Был такой мощный взрыв, что крышу снесло.
- Взрыв был такой силы, что крыша сорвалась.

O, o kadar güçlü bir patlamaydı ki çatı savruldu.

Всё небо озарилось, и раздался взрыв.

- Bütün gökyüzü aydınlandı ve bir patlama meydana geldi.
- Bütün gökyüzü aydınlandı ve bir patlama oldu.

Взрыв был слышен за много километров.

Patlamayı kilometreler boyunca duyabilirdin.

Где вы были, когда произошёл взрыв?

Patlama olduğunda sen neredeydin?

Только что был ещё один взрыв.

Sadece başka bir patlama vardı.

Крутые парни не смотрят на взрыв.

İyi çocuklar patlamalara bakmaz.

произошел самый большой взрыв в мировой истории

dünya tarihinin en büyük patlaması meydana geldi

Или эксперимент Никола Тесла вызвал этот взрыв?

yoksa Nikola Tesla'nın bir deneyi mi sebep olmuştu bu patlamaya?

Большой базар в Стамбуле - это взрыв красок.

- İstanbuldaki Kapalı Çarşı bir renk patlamasıdır.
- İstanbul'daki Kapalı Çarşı bir renk cümbüşüdür.

Я только что слышал ещё один взрыв.

Ben az önce başka bir patlama duydum.

Прямо во время нашего разговора раздался громкий взрыв.

Tam biz konuşurken kuvvetli bir patlama oldu.

Уверен, что ты слышал взрыв, прогремевший в Стамбуле.

İstanbul'da meydana gelen patlamayı kesin duymuşsundur.

Том услышал взрыв и выбежал посмотреть, что случилось.

Tom bir patlama duydu ve ne olduğunu görmek için dışarıya koştu.

- Я услышал громкий взрыв.
- Я услышал громкий хлопок.

Ben gürültülü bir patlama duydum.

этот взрыв непосредственно затронул площадь в 2 тысячи квадратных километров

bu patlama 2 bin kilometre kare alanı doğrudan etkiledi

после того, как взрыв вызвал обрушение туннеля, и погибло много рабочих.

ve birçok işçinin ölümüne neden olan bir patlamanın ardından içerisinde çalışılamayacak bir hâle gelmiş.

Более века назад комета или метеорит взорвалась в небе над долиной реки Тунгуски в России. Взрыв повалил миллионы деревьев на протяжении сотен миль.

Bir asırdan fazla bir süre önce, Rusya'daki Tunguska Nehri vadisinin üzerindeki gökyüzünde bir kuyrukluyıldız veya bir göktaşı patladı. Patlamada yüzlerce mildeki milyonlarca ağaç yıkıldı.